Wobbling türkçesi Wobbling nedir

Wobbling ingilizcede ne demek, Wobbling nerede nasıl kullanılır?

Wobbliness : Titreme. Çekingenlik. Titrek olma. Sallanma durumu. Sallanma. Titreme durumu. Tedirginlik. Çekingen olma durumu.

Wobblier : Daha çok sallanan. Daha kararsız. Sallanan. Sendeleyen. Titrek.

Wobbliest : En kararsız. Titrek. Sendeleyen. Sallanan. En çok sallanan.

Wobble : Tereddüd etmek. Titreme. Sendelemek. Titremek. Yalpalamak. Bocalamak. Dingildemek. Titremek (ses). Sallamak. Sallanmak.

Wobble base : Antikodonun 5’ ucundaki birinci baz. Wobble bazı.

Collywobble : Mide ağrısı. Hafif mide ağrısı. Bağırsak krampları.

Collywobbles : Heyecandan veya korkudan karın ağrısı. Mide ağrısı. Heyecan ya da korkudan oluşan hafif karın ağrısı. Karın ağrısı.

Wobbly : Oynayan. Titrek. Titrek (ses). İstikrarsız. Dingildeyen. Oynak. Sallanan. Sallantılı. Sağlam olmayan. Sendeleyen.

Have the collywobbles : Karnı ağrımak. Midesi ağrımak.

Wobbles : Oynamak. Dingildetmek. Bocalamak. Yalpalamak. Titremek. Tereddüd etmek. Kararsız olmak. Titremek (ses). Dingildemek. Sallanmak.

İngilizce Wobbling Türkçe anlamı, Wobbling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wobbling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Rollings : Gürleme. Yuvarlama. Yuvarlanan. İnişli yokuşlu (arazi). Yalpalama. Yuvarlanış. Dalgalı (deniz). Yalpa. Yuvarlanma.

Lurch : Yalpa vurmak. Yalpalayarak yürümek. Sallana sallana yürümek. Birdenbire sallanma. Yalpalama. Gidip gelmek (sarkaç gibi iki nokta arasında). Zor durum. Yalpa.

Agitation : Acı. Sallama. Çalkama. Heyecan. Üzüntü. Endişe. Madencilik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Gerginlik. Galeyan.

Hesitate : Duraksamak. Tereddüt etmek. Duralamak. Teklemek. Tereddütte olmak. Duraklamak. Tereddütte bulunmak. Çekinmek. Tereddütte kalmak.

Pitch : Karakter sıklığı. Alan. Taş döşemek (yol). Testere dişi. Göz boyama. Perde. Fırlatmak. Saha. Sesin titreşim sıklığı ille ölçülen incelik, kalınlık niteliği. Perde (ses).

Become loose : Gevşemek. Çözülmek.

Quandary : Şüphe. Kararsızlık. Şaşkınlık. İkircim. Çıkmaz. Hayret. Tereddüd. Tereddüt. İkilem.

Halts : Aksamak. Durdurmak. Duraksamak. Topallamak. Kesmek. Tökezlemek. Durmak.

Careened : Bir yandan bir yana hafifçe sallanarak gitmek veya ilerlemek (motorlu araç). Sarsılmak. Karinaya bastırmak. Karinalamak. Karina etmek. Yan yatırmak gemi. Yan yatırmak (gemi). Yan yatmak (gemi).

Lurching : Silkinmek. Sallanan.

Wobbling synonyms : pitched, dither, rocking, be vague about something, libration, lurches, fluctuated, fibrillated, be slung from, falter, shaking, dilly dallying, dawdles, wabble, hesitates, oscillation, aquiver, faltered, be in two minds, dawdle, make it snappy, dallies, blundered, dally, rolling, chill, camera shake, quandaries, fluctuates, falters, bickered, didder, pitching.

Wobbling zıt anlamlı kelimeler, Wobbling kelime anlamı

Steady : Değişmez. Şaşmaz. İstikrar. Aklı başında. İstikrarlı. Titrememek. Durmadan. Düzgün. Muntazaman. Fizik, tiyatro alanlarında kullanılır.