Yatay çizgiler nedir, Yatay çizgiler ne demek

Yatay çizgiler; Sinema alanında kullanılan bir terimdir.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Görüntü çerçevesinin yan kenarlarına dikey olan, çerçevelemede nesnelerin, varlıkların yerleştirilmesinde göz önüne alınan varsayımsal doğrular.

Yatay çizgiler anlamı, kısaca tanımı

Yata : Yatağı

Yatay çizgi : Bir açıkuçlu soruda yanıtların yazımı için ayrılan ve soldan sağa uzanan çizgi.

Çizgi : Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril. Yüz ve vücut hatlarının her biri. Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim. Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır. Temel.

Yatay : Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki.

Yerleştirilme : Yerleştirilmek işi.

Varsayımsal : Bir varsayıma dayanan, farazi, hipotetik.

Çerçeveleme : Çerçevelemek işi. Filmi çekilecek başlıca cismin gerek büyüklük gerek yer bakımından görüntü çerçevesine göre düzenlenmesi işi.

Varlıklar : Bir tecimenin ya da ortaklığın para ile değerlendirilebilen malları ve haklarının toplamı. Bir tecimen ya da ortaklığın toplanabilecek alacaklarını da kapsamak üzere belirli bir süredeki taşınır ve durağan mallarının tümünün para olarak karşılanabilen değeri.

 

Varsayım : Deneylerle henüz yeter derecede doğrulanmamış ancak doğrulanacağı umulan teorik düşünce, faraziye, hipotez.

Nesneler : Eşyâ. -töresi: eşyâ hukuku.

Göz önü : Görülebilen yakın yer.

Görüntü : Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal. Gölge oyununda Karagözcünün perdeye yansıttığı görsel malzeme. Manzara. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta.

Çerçeve : Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık. Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç. Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan. Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık.

Varlık : Var olma durumu, mevcudiyet. Kalıcı olan, gelip geçici olmayan şey. Para, mal, mülk, zenginlik, variyet. Var olan her şey. Canlı varlıkların sayısal yoğunluğu veya dağılımı, popülasyon. Önemli, yararlı, değerli şey. Ömür, hayat.

Nesnel : Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı. Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif. Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif.

Varlı : Varlıklı. [Bakınız: varlu]. Kars kenti, Digor ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

Görün : Mezar, mezarlık.

 

Doğru : Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca. Yakın, yakınlarında. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde. Gerçek, hakikat. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun. Gerçek, yalan olmayan. Karşı yönünce. İki nokta arasındaki en kısa çizgi.

Dikey : Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi. Dik olarak.

Varsa : İhtimal ki, olsa olsa.

Diğer dillerde Yatay çizgiler anlamı nedir?

İngilizce'de Yatay çizgiler ne demek ? : horizontals