Yonga nedir, Yonga ne demek

  • Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga.
  • Milimetrik yüzeyler üzerinde on binlerce devre elemanından oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken malzeme, çip

"Yonga" ile ilgili cümleler

  • "Ağaç yongası. Demir yongası."

Yerel Türkçe anlamı:

Kabuk, ağacın kabuğu

Ağaç kabuğu

Yontulmuş küçük odun parçaları, talaş.

Kabuk

Bilişim alanındaki terim anlamı:

Bir tümleşik çevrimi taşıyan yarıiletken gereç. Kırmık sözlüğü de bu anlamda kullanılmaktadır, bk. tümleşik çevrim.

İngilizce'de Yonga ne demek? Yonga ingilizcesi nedir?:

chip

Fransızca'da Yonga ne demek?:

echarde

Yonga hakkında bilgiler

Tümdevre (ya da yonga, kırmık, çip, mikroçip, tümleşik devre, entegre devre), yarı iletken maddeler ile tasarlanmış ince bir ya da birkaç yüzey üzerine yerleştirilmiş bir elektronik devredir. Küçük boyutu, hafifliği ve kullanım kolaylığı ile tümdevreler, günümüzün modern elektronik sektöründe çok önemli bir yer tutmaktadır. Bilgisayarlardan oyuncaklara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Tümleşik devreler, yarı iletken boşluk tüplerinin görevlerini yerine getirebileceklerinin deneysel olarak fark edilmesi ile önem kazandılar. İlk tümdevre, elektrik mühendisi Jack Kilby tarafından 1959'da Teksas, ABD'de icat edildi. ABD ve İngiltere'de aynı yıl patent kayıtlarına geçti. Kilby, lehimlenmiş küçük tel parçalarını mikroskop yardımıyla iletken bir maddeye bağlayarak dünyanın ilk tamamlanmış devresini yapmış oldu.

 

20. yüzyılın ortalarında çok büyük sayıda transistörün küçük boylu tümdevrelere yerleştirilebilmesi, elektronik bileşenlerin üretiminde yeni bir döneme girilmesini sağladı. Tümleşik devrelerin toplu üretilebilmeleri ve güvenilirlikleri ayrık transistör kullanımının yerini almalarını hızlandırdı.

Tümleşik devre üretiminde silikon temelli CMOS (Complementary Metal Oxide Semiconductor) teknolojisi hakim durumdadır. CMOS teknolojisi, transistör başına düşük maliyetler sağladığı ve büyük miktarlarda tümdevre üretimine olanak verdiği için tercih edilmektedir. Bunun dışında, özellikle daha yüksek hızda ya da düşük gürültü ile çalışması istenen devrelerde SiGe (Silisyum-Germanyum) BJT ya da GaAs (Galyum-Arsenik) temelli teknolojiler de kullanılabilmektedir. Günümüzde tümleşik devre satışları dünya çapında 300 milyar ABD dolarına yaklaşmıştır.

Yonga anlamı, kısaca tanımı:

Parça : Müzik eseri. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Tane. Güzel, alımlı kız veya kadın. Nesne. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Pasaj.

Yüzey : Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz.

 

Elektronik : Elektron temeline dayanan, elektronla ilgili. Serbest elektronların etkisiyle oluşan olayları inceleyen bilim dalı.

Silikon : Kapı, pencere vb.ndeki aralıkları örterek hava ve su geçmesini önlemek amacıyla kullanılan şeffaf ve yapışkan bir madde. Güzel görünmek amacıyla çeşitli organlara eklenen madde.

İletken : Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey). Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı.

Yongalama : Yongalamak işi.

Yongalamak : Yonga durumuna getirmek.

Yongar : Üç teli olan bağlama.

Ağır yongayı yel kaldırmaz : "ağırbaşlı kimseye şöyle böyle olaylar etki edemez, zarar veremez" anlamında kullanılan bir söz.

Mal canın yongasıdır : "insan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar" anlamında kullanılan bir söz.

Yontu : Heykel.

Rende : Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç. Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti. Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey.

Kamga : Yonga.

Milimetrik : Ayrıntılı. Milimetrelere bölünmüş. Milimetre ile ilgili olan.

Binlerce : Pek çok, çok sayıda.

Eleman : Kümeye ait varlıklardan her biri. Bir toplulukta çalışan insanların her biri. Öge.

Derece : Başarı gösterme. Denli, kadar. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi. Sıcaklıkölçer. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.

Madde : Para, mal vb. ile ilgili şey. Molekül. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Duyularla algılanabilen nesne. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Bir cismi oluşturan öge, öz.

Yonga tablası : Ağaç talaşı ya da yongalarının tutkallı ya da tutkalsız sıkıştırılması ile hazırlanan, iki yüzü düz, geniş tabla.

Yongal : Yontmaya elverişli (ağaç).

Yongalık : Düzce şehri, Gümüşova ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Sakarya kenti, Akyazı belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Diğer dillerde Yonga anlamı nedir?

İngilizce'de Yonga ne demek? : n. chip, cutting, excelsior, rasping, shiver, spall, parings

Fransızca'da Yonga : puce [la], copeau [le], son [le]

Almanca'da Yonga : n. Span, Spleiß

Rusça'da Yonga : n. щепа (F), щепка (F), стружка (F)