Eleman nedir, Eleman ne demek
Eleman; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.
"Eleman" ile ilgili cümle
- "Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti." - A. H. Çelebi
- "Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi?" - A. Ümit
Orta Öğretim alanındaki anlamı:
[Bakınız: öğe]
Fransızca'da Eleman ne demek?:
elément
Osmanlıca Eleman ne demek? Eleman Osmanlıca'da ne anlama gelir?:
unsur
Eleman hakkında bilgiler
Öge veya eleman, kümeler kuramında bir kümeye ait olan, fakat aynı zamanda tanımsız terimlerinden biridir. Kümelerin ya da genel olarak sınıfların ögesi olur.
ZFC kuramına göre sadece kümeler, kümelerin ögesi olabilir. Örneğin 4 sayısı, N doğal sayılar kümesinin bir ögesidir. Nitekim 4 = {0,1,2,3} bir kümedir. Hiç elemanı olmayan kümeye boş küme denir.
Eleman ile ilgili Cümleler
- Birkaç deneyimli satış elemanını işe almak istiyorum.
- Onların elemanı azdı.
- Mutfakta çalışması için yeni elemanlara ihtiyacımız var.
- Ali doktor değil, satış elemanıdır.
- Tüm kaliteli elemanlarımız gitti, geriye böyle işe yaramaz olanlar kaldı.
- O vazgeçilmez bir elemandır.
- Çok yoğunuz ve elemanımız az.
- Eleman aranıyor.
Eleman tanımı, anlamı:
Küme : Tomar. Tümsek biçimindeki yığın. Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri. Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup. Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek.
Eleman sayısı : Bir kümedeki varlıkların sayısı.
Ara eleman : Meslek liselerinin, meslek yüksekokullarının veya halk eğitim merkezlerinin yetiştirdiği işçi.
Öğretim elemanı : Üniversitelerde eğitim, öğretim faaliyetlerini yürüten kimse, akademisyen.
Yapı elemanı : Bir yapının bütünü içinde yer alan duvar, çatı, doğrama vb. ögelerden her biri.
Elem : Acı, üzüntü, dert, keder.
Topluluk : Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet. Vücudun dolgun olma durumu. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl. Aynı türden canlıların bir araya gelmesiyle oluşan küme. Sanatçı grubu. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı.
Çalış : Çalma işi.
İnsan : Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
Varlık : Ömür, hayat. Para, mal, mülk, zenginlik, variyet. Kalıcı olan, gelip geçici olmayan şey. Önemli, yararlı, değerli şey. Canlı varlıkların sayısal yoğunluğu veya dağılımı, popülasyon. Var olma durumu, mevcudiyet. Var olan her şey.
Kuram : Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi. Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü. Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori.
Fakat : Ancak, ama, lakin.
Aynı : Aralarında ayrım olmayan. Eski durumunda kalmış, değişmemiş. Başkası değil, yine o. Benzer.
Öge : Bir bütünü oluşturan, bütünden ayrıştırıldığında da kendi başına anlam taşıyan parça, unsur. Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, ilke, unsur. Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman. Bir sınıf veya bir topluluğun bireylerinden her biri. Gerekçe, araç. Bir cümleyi oluşturan özne, yüklem, tümleç vb. birimlerden her biri.
Ait : İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili.
Her : Önüne geldiği ismin benzerlerini "teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı" anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz.
Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.
Eleman analizi, elemansal analiz : (kimya)
Elemansal iş : (fizik)
Elemanter geometri : (matematik)
Elemanter işlem : Bir vektör uzayının sonlu ve sıralı alt kümelerinde yapılan aşağıdaki işlemlerden biri. 1-Vektörlerden birini sıfırdan farklı bir sayı ile çarpma. 2-Vektörlerden birinin bir sayı ile çarpımını başka bir satıra ekleme.3-İki satırın yerini değiştirme. Bu işlemler mxn biçimindeki bir matrisin satırlarının kümesinde yapıldığında, elemanter satır işlemi adını alır. Matrisin sütunlarının kümesinde yapıldığında elemanter sütun işlemi denir.
Elemanter matris : ( )
Elemanter sayı teorisi : Sayıların özelliklerini basit bir düzeyde inceleyen matematik dalı.
Elemanter yük : Elektron, proton ya da pozitronun taşıdığı yük birimi (e). 1e = 1,6x10¯19C
Diğer dillerde Eleman anlamı nedir?
İngilizce'de Eleman ne demek? : n. element, component, factor, personnel, employee, staff member
Fransızca'da Eleman : élément [le]
Almanca'da Eleman : n. Element, Kontorist
Rusça'da Eleman : n. элемент (M), персонал (M)
Bu kısımda Eleman nedir? Eleman ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Eleman tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Eleman hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.