Zone of a sphere türkçesi Zone of a sphere nedir

Zone of a sphere ingilizcede ne demek, Zone of a sphere nerede nasıl kullanılır?

Zone : Kentbilim bölge. Mıntıka. Benzer fauna ve flora ile belirlenen bir alan; bazı türlerin münhasıran bulunduğu bir alan. Çevirmek. Alan. Bir yeri belirli bir faaliyet için ayırmak. Kuşak. Bölgelere ayırmak. Kuşatmak. Bölge.

Of : -nın. -den övünerek bahsetmek. Nin. -den. Karşı. İle ilgili. Li. Hakkında. In. Yüzünden.

A : Argonun simgesi. Miktar belirtir. Pek iyi. Bir. Belirli bir tür veya nitelikteki. Atom ağırlığı. İngiliz alfabesinin birinci harfi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Amperin simgesi. (herhangi) bir.

Sphere : Yuvar. Katman. Yerküre. Dünya. Saha. Çevre. Gökkubbe. Küre. Yüzeyinin her noktası özekten eşit uzaklıkta olan yuvarlak kapalı yüzey. Derece.

Zone of action : Taarruz bölgesi. Muharebe bölgesi.

Zone of differred development : Taşınmazları satma isteklerinin, öncelikle kamu kuruluşlarına duyurularak onların önalım haklarını kullanmalarını sağlamanın zorunlu olduğu bölge. Önalımlı düzenleme bölgesi.

Zone of fire : Ateş bölgesi. Ateş sahası. Ateş alanı. Bir askere veya asker grubuna tahsis edilmiş ve o alan içinde hedefe ateşin serbest olduğu bölge.

Zone of aeration : Havalı kesim. Havalanma zonu. Havalanır bölge. Yeryüzünün altındaki geçirimli kayaçların, su basıncı altında su ile doygun olmayan kesimi. Havalanma bölgesi.

 

Zone of individual housing : Bireysel konutlar bölgesi. Bir kentte, toplu konutlar bölgesinden ve katkonutların yoğun olduğu bölgeden ayrı olarak, bireylerin ve tek tek ailelerin yaptırdıkları konutların oluşturduğu bölge.

İngilizce Zone of a sphere Türkçe anlamı, Zone of a sphere eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Zone of a sphere ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cestus : Korse. Kemer.

Cincture : Kuşak dolamak. Kuşatmak. Pervaz. Dolamak. Sarmak. Çevrelemek. Kemer.

Cummerbund : Kemer.

Breechcloth : Bele sarılan havlu. Peştemal. Bel bölgesini örten giysi. Kısa don. Kısa külot. Peştamal.

Belt : Kayış. İklim kuşağı. Kuşakla bağlamak. Kemerle bağlamak. Bölge. Kemerle dövmek. Bilgisayar, madencilik alanlarında kullanılır. Kemer takmak. Yumruk indirmek.

Cincturing : Çevrelemek. Kemer. Pervaz. Dolamak. Kuşatmak. Sarmak.

Binder : Yapıştırıcı. Dosya. Cilt makinesi. Geçici anlaşma. Bağlayıcı madde. Sicim. Ciltçi. Klasör. Cilt. Bağlayıcı.

Band spectrum : Moleküllerin dönme erke düzeyleri arasındaki geçişlerin bir cam ya da flim üzerindeki görüngelerinin renkli kolanlar biçimindeki görüntüsü. Kolan görünge. Geniş kuşaklardan oluşan ve özdeciklerden kaynaklanan keskin kıyılı salım ya da soğurum izgesi. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Şerit izge. Kuşak görünge. Özdeciklerin dönme erke düzeyleri arasındaki geçişlerden oluşan izge. Kuşak izgesi. Görünge.

Band : Şerit yapmak. Birleşmek. Bando. Mızıka. Kalınlığı 1 cm.den daha az, çok ince tabaka. Sargı. Boş film yapımında kullanılan, üzeri duyarkatla örtülü, çok geniş bir tabandan film boylarına göre istenilen ende kesilmiş parçalardan her biri. bir filmin, boşfilmden dolu filme kadarki bütün çeşitlerini anlatır genel terim. henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler. (kötü anlamda) dikkate değer hiç bir özellik taşımayan, sıradan sinema yapıtı. Koşut ve birbirine yakın iki çizgi arasında kalan alan parçası; tayfda birbirin yakın iki dalga boyu arasında kalan parça. Tenis, bilgisayar, fizik, gitar, uzay, kimya, madencilik, masa tenisi, sinema, televizyon, jeoloji alanlarında kullanılır. Çemberlemek.

 

Cinctures : Kuşatmak. Sarmak. Pervaz. Çevrelemek. Dolamak. Kemer.

Zone of a sphere synonyms : abdominal belt, cinctured, binders, breechcloths, belts, ceinture.