Şap nedir, Şap ne demek

Şap; kimya, Kimya, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • İstekle öperken çıkan ses
  • Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan ses.
  • Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde.
  • İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Bez üstüne dikilip boyna takılan yirmilik altın dizisi.

Kumlu çimento ile yapılan beton yapı üstüne yalnız sulu çimento ile geçilen cila sıvası.

Bağlam.

Kimya'da terim anlamı:

Bir değerlikli metal sülfatlarının üç değerlikli metal sülfatlarıyla oluşturdukları çift tuz.

Potasyum-aluminyum sülfata halk arasında verilen ad.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Doğal yollardan elde edilmiş ve saf olmayan alüminyum hidroksit ve sülfürik asit karışımına amonyum veya potasyum ilavesiyle elde edilen, renksiz, kokusuz, kan veya doku proteinlerini çöktürerek etkiyen emilebilir yerel etkili kanama dindirici bir ve büzüştürücü etkili, hematoksilenin yapısında bulunan ve aşı yapımında adjuvant olarak da kullanılan bir madde.

Bu bileşiğin, herhangi bir çift sülfat içeren grubu, alum.

Teknik terim anlamı:

 

Berberlerin ellerini kurutmaları ve usturanın kaymaması için kullandıkları madde. (Aksaray Niğde).

Şap ile ilgili Atasözü veya Deyim

şap gibi : ağza alınmayacak kadar tuzlu.

şap gibi donmak (veya kalmak) : şaşırarak ses çıkarmayacak duruma gelmek.

şap gibi yanmak : ortada kalmak, destek bulamamak.

Şap tanımı, anlamı

Yalap şap : Üstünkörü, gelişigüzel (iş için). Kirli, iyi temizlenmemiş

Şap hastalığı : Sığırlarda, ağız ve tırnaklar arasında kabarcıklar görünmesi ve yüksek ateşle beliren, genellikle arıza bırakan bulaşıcı hastalık.

Şap şap : Şap sesi çıkararak üst üste (öpmek).

Şap taşı : Kızıldeniz'den çıkarılan, beyaza çalan renkte, pek çok dalı olan mercan türü.

Potasyum sülfat : Potasyum klorür üstüne sülfürik asidin etkisiyle elde edilen, tarımda gübre olarak kullanılan madde (K2SO4).

Yirmilik altın : II. Sultan Mehmet zamanında basılan altın paralardan biri.

Sülfürik asit : Suda çözünerek büyük bir ısı açığa çıkaran, şurup kıvamında, renksiz, kokusuz, 10 °C'de katılaşan bir sıvı, kara boya, zaç yağı.

Hematoksilen : Bakkam ağacı gövdesinden elde edilen ve histolojik doku kesitlerinde çekirdek boyası olarak kullanılan doğal boya maddesi.

Üç değerli : Üç değeri olan (üşer ya da özdecik).

Antiseptik : Antisepsi yapmak için kullanılan (madde). Antisepsi özelliği olan (madde).

Proteinler : Yaklaşık %50 karbon, %25 oksijen, %15 azot, %7 hidrojen ve bazen kükürt de içeren ve amino asitlerden oluşan biyopolimer madde.

Sırasında : Gerekince, yerinde ve zamanında.

Hidroksit : Bir maden üzerine suyun etkisiyle yani bir hidroksil grubu ile bir madenin kaynaşmasından oluşan birleşik.

 

Sülfatlar : İnorganik tuzları MHSO4 veya M2SO4 şeklinde bulunan ve organik esterleri primer alkollerin sülfatlanmasından elde edilen esterler olup uzun zincirli alkil sülfatların sodyum tuzlarının anyonik deterjan olarak kullanıldığı SO42- iyonu içeren sülfürik asit tuzları veya esterleri.

Alüminyum : Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir element (simgesi Al). Bu elementten yapılmış.

İnce kum : Taneleri 0.0125-0.25 mm. çapında olan kum.

Çift tuz : Asit kökleri özdeş iki yalın tuzun oluşturduğu daha karmaşık yapılı tuz. Örn. şap (KAL (SO4)2.12 H2O.). Anyonları aynı olan (KAl(SO4)s.12H2O gibi iki basit tuzun oluşturduğu daha karmaşık yapılı bir tuz.

Bir çift : İki adet. Biraz, bir iki.

Potasyum : Atom numarası 19, atom ağırlığı 39,10, yoğunluğu 0,87 olan, 62,5 °C'de eriyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan, potasyum hidroksit içinde bulunan bir element (simgesi K).

Değerlik : Bir öğeciğin ya da bir kökçenin öteki öğeciklerle ya da kökçelerle belirli oranlarda birleşebilirliği. Verilen bir öğeciğin ya da kökçenin hidrojen öğeciği ile birleşme oranını gösteren sayı. Bir atom ya da atom kümesinin, hidrojen atomu ya da eşdeğeriyle birleşebilmesine göre ölçülen kimyasal bağ yapabilme sığası. [Bakınız: yükseltgenme sayısı].

Diğer dillerde Şap anlamı nedir?

İngilizce'de Şap ne demek ? : alum