Şehre nedir, Şehre ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Ekin bağlamı.

Otu köse ve yağlı yayla (1958 de ölen Hacı Cihan (95) adında birisinden derlenmiştir.).

Şehre ile ilgili Cümleler

  • Şehre gitmem gerekiyor.
  • Yarın kim şehre gidiyor?
  • Çiftliklerini sattılar ve şehre taşındılar.
  • Şehre girerken kulenin görüntüsünü kaybettik.
  • Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
  • Ben Meri'ye dedim o şehre gitme, orada okuma diye.
  • Şehre gitmek istiyorum.
  • Şehre gidiyorum.
  • Yağmur şehre usul usul yağıyor.
  • O şehre hiç gitmedim.
  • Şehre doğru yürüyelim.
  • O bu şehre geri dönüyor.
  • Sirk yarın şehre gelecek.

Şehre anlamı, kısaca tanımı

Şehrelemek : Eti dilim dilim ayırmak

Şehremini halifesi : Şehreminine bağlı yazı işlerini çevirmekle yükümlü görevli.

Şehremini ruznamçecisi : Şehremini dairesinde hesap işleri ile yükümlü görevli.

Şehren : Sakarya ili, Geyve belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Şehremaneti : Osmanlı Devleti'nde, bugünkü belediye zabıtası görevini yapan, şehrin temizlik ve güzelliğiyle ilgilenen yerel yönetim. Belediye.

Şehremini : Osmanlı Devleti'nde Tanzimata kadar saray ve devlet yapılarının onarımına, haremin gider ve aylık işlerine bakmakla yükümlü kimse. Şehremanetinin başında bulunan kimse, belediye başkanı.

Bağlam : Deste. Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst. Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst. Bent.

 

Birisi : Herhangi bir kimse.

Derlen : “Düzgün bir biçimde toplan, düzenli ol” anlamında kullanılan bir söz.”.

Yayla : Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato. Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri.

Cihan : Evren. Dünya.

Bağla : Buğday ve arpanın içinde bulunan burçak, mercimek şeklinde siyah tanecikler. Bakla yaprağına benzeyen ve pişirilip yenilen bir bitki. Fasulye. Değirmen çarkını firenleyen ağaç. Su bendi tıkacı. Ufak göl. Akarsuların seviyesini yükseltmek, suları toplamak veya başka yöne çevirmek için yapılan bent. Duvarların arasına yatay olarak konulan ağaç. Çoban köpeklerinin boynuna takılan, üzerinde sivri dişler bulunan demir halka. (Adalıkuzu, Hacılar Güdül Ankara) (bakla) : (Akbaş Güdül Ankara).

Yağlı : Üzerinde ya da içinde yağı olan. Yağı çok olan. Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan. Bol ve kolay kazanç sağlayan. Yağla yapılmış. Besili, semiz.

Ölen : Ulan anlamında seslenme ünlemi : Ölen Mustafagelsene!. Öğle, gün ortası. Çiçekli çayır. Öylen. Öğle, bk. övle, öyle. müteveffâ. Çiçek açmış çayır. Şarkı. Sulak arazi. Nemli, yaş.

Adın : Yabancı. Başka, başkaca.

 

Köse : Bıyığı, sakalı çıkmayan (erkek). Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri.

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Ekin : Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum. Kültür, hars.

Hacı : Din buyruklarını yerine getirmek için hacca gitmiş Müslüman. Kudüs, Efes vb. kutsal bir yeri ziyaret etmiş olan Hristiyan.

Otu : Otur.

Diğer dillerde Şehir gazı anlamı nedir?

İngilizce'de Şehir gazı ne demek ? : town gas, coal gas