Aşırı yaşlanmış yapı nedir, Aşırı yaşlanmış yapı ne demek

Aşırı yaşlanmış yapı; Metalürji alanında kullanılan bir sözcüktür.

Metalürji'deki terim anlamı:

Aşırı yaşlanma sonucu, iri taneli ve yumuşak olmuş yapı.

Aşırı yaşlanmış yapı tanımı, anlamı

Aşır : Aşure. Boş ver, önemseme. [Bakınız: Aşir]

Aşırı yaşlanmış : Aşırı yaşlanmaya uğramış olan.

Yaşla : Yaş iken.

Aşırı : Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın. Gereğinden fazla, çok. Gereğinden fazla olarak, çokça. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. Ötede, ötesinde.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

Aşırı yaşlanma : Yanlış uygulama sonucu, yumuşamaya yol açan yaşlanma.

İri taneli : İri tanelerden oluşmuş.

 

Yaşlanma : Yaşlanmak işi. Organizmanın belirli ömrünü tamamlaması. Aşırı doygun bir katı çözeltinin, dengeli duruma geçerken çökelme yaratması olayı. Döllenme ile ölüm arasında yayılan gelişme ve büyüme aşamaları.

İri tane : A. S. T. M. tane büyüklüğü dizininde, tane büyüklüğü sayısı. 1-3 olan tane.

Yumuşak : Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Ilıman (iklim), sert karşıtı. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Okşayıcı, tatlı, hoş. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı. Kolaylıkla işlenebilen. Sessiz, hafif. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

Taneli : Tanelerden oluşmuş. Çeşitli boylarda tanesi olan.

Yumuş : İş, hizmet buyruğu: Bu çocuk hiç yumuş tutmuyor, ne yapacağız?. Toplantı, topluluk. İş, hizmet buyruğu. Vazife, hizmet, buyrulan iş, söz. Görev, vazife (Çayağzı). Ödünç alınan şey. İş, hizmet, ödev, vazife. İş, güç, çalışma.

Olmuş : Olgunlaşmış, ergin.

Tanel : Şafak gibi aydınlık, güçlü eli olan kimse.

Tane : Herhangi bir sayıda olan şey, adet. Çekirdekli küçük meyve. Bazı bitkilerin tohumu.

Sonu : Boyunduruğun iki yanına konulan çubuklar.

Diğer dillerde Aşırı yaşlanmış yapı anlamı nedir?

İngilizce'de Aşırı yaşlanmış yapı ne demek ? : overaged structure