Abutting türkçesi Abutting nedir

Abutting ingilizcede ne demek, Abutting nerede nasıl kullanılır?

Abutting the city : Şehrin yanında olan. Şehir ile bitişik olan. Şehir sınırında olan.

Abuttal : Kemer ayağı. Dayanak. Köprü ayağı.

Abuttals : Arazi sınırı. Arsa sınırı.

Abutted : Dayanmak. Bitişik olmak.

Abutter : Komşu arazi sahibi. Bitişik arsa sahibi.

Abut on : Bitişmek. Biryere bitişmek. Bitişik olmak. Sınır komşusu olmak. Bir yere bitişmek.

Abutments : Köprü kenar ayakları. Köprü ayağı. Kemer ayağı. Dayanak.

Abut upon : Bitişmek. Bir yere bitişmek. Sınır komşusu olmak. Bitişik olmak. Biryere bitişmek.

Abutters : Bitişik arsa sahibi. Komşu arazi sahibi.

Land abutment : Köprü ana ayağı.

İngilizce Abutting Türkçe anlamı, Abutting eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Abutting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Protrusive : Protrusif. Çıkıntılı. Fırlak. Pörtlek. Dışa çıkık. Uzantılı. Dışarı çıkan.

Conjunctives : Bağlayıcı. Bağlaç görevi yapan. Bağlayan. Bitiştirici yargı. Birleştiren. Bağlaç görevi gören kip. Birleşik.

Attempt : Deneme. Kalkışmak. Kalkmak. Yeltenmek. Çalışmak. Girişmek. Teşebbüs etmek. Denemek. Girişimde bulunmak.

 

Projecting : Projesini hazırlamak. Taşkın. Çıkık olmak. Çıkıntılı. Fırlatmak. Planlamak. Yansıtmak. Çıkık. İz düşürmek. Tasarlamak.

At close quarters : Göğüs göğüse. (sıkışık ve küçük bir yerde) iç içe veya tıkış tıkış bir vaziyette. Yakın. Çok yakın. Çok yakından. Hemen hemen yan yana. Borda bordaya. Hemen hemen.

Lasting : Bitmeyen. Beka. Kalıcı. Tükenmeyen. İstikrar. Sürme. Sağlam. Tahammül gücü. Sağlam ayakkabılık kumaş.

Leaning : Meyil. Eğik. Yatık. Düşeyden kaçık. Eğim. Arzu. Temayül. Meyilli. Eğilim.

Side by side : Başabaş gitmek. Kenar kenara. Başa baş gitmek.

Sticking : Yapışma. Tutukluk. Tutmak. Pörtlek. Batırma. Yapışkan. Sıkışma. Yapışmak. Kaynama. Yapışkanlı.

Protruding : Fırlak. Çıkıntılı. Dışa çıkık. Dışarıda. Pörtlek.

Abutting synonyms : sticking out, adjoining, conjuncts, fast beside, try, adjoined, shoulder to shoulder, connate, lastings, collateral, resistance, osculation, abreast, patience, attached, endeavor, side to side, abutment, dependance, connected, relieved, adjacent, dependence, adjoints, osculations, bearing, conjoint, conjunctive, projected, adjoint, adjacent to, patiences, conjunct.

Abutting zıt anlamlı kelimeler, Abutting kelime anlamı

Intrusive : Sırnaşık. Zorla giren. İzinsiz giren. Mütecaviz. Araya giren. Davetsiz. Kullanışsız. Elverişsiz. Zorla içeri giren. İzinsiz ve davetsiz giren.

Dull : Renksiz. Matlaştırmak. Hafifletmek. Fersiz. Soluk. Sersem. Tatsız. Duygusuzlaşmak. Ruhsuz. Körelmek.