Aculeate türkçesi Aculeate nedir
- Sivri.
- İğnesi olan (haşarat).
- İğne gibi batan.
- Dikenli.
- Keskin.
- Keskin kenarları olan (biyoloji terimi).
- İğneli.
Aculeate ingilizcede ne demek, Aculeate nerede nasıl kullanılır?
Macule : Leke. Makül.
Sun animacules : Güneş hayvancıkları. Bir hücrelilerin (protozoa), kök ayaklılar (rhizopoda) sınıfından, tatlı sularda yaşayan, küre biçiminde, çoğunluk bir örtü ya da iskeletle örtülü, sitoplazması iç ve dış olmak üzere 2 katlı olan, çok ağır hareket eden, aktinosferyum (actinosphaerium) cinsi iyi bilinen bir takım.
Abaculus : Mozaik karo.
Acutenaculum : Portegüyi.
Aquaculture : Ekonomik değere sahip su ürünlerinin havuz ve ağ kafes gibi sınırlı alanlarda üretim ve yetiştirilciliği, akuakültür. Balık yetiştiriciliği. Suda yaşayan canlıların kontrollü çiftlik ortamlarında yetiştirilmesi, akuakültür. Akuakültür. Su içinde yetiştirme. Yetiştiricilik. Su ürünleri yetiştiriciliği uzmanı. Su kültürü. Su ürünleri kültürü.
Baculovirus : (virüsbilim) böceklere bulaşan virüsler türü. Hıv aşıları üretiminde kullanılan böcek virüsü.
Aquaculture certificate : Su ürünleri üretim ve yetiştiricilik faaliyetlerinde bulunanlara verilen belge. Su ürünleri yetiştiricilik belgesi.
Caraculs : Kuzu postu (ayrıca karakul). Asya koyun ırkı.
Caracul : Karagül. Asya koyun ırkı. Kuzu postu (ayrıca karakul).
Baculine : Demir çubukla cezalandırma ile ilgili.
İngilizce Aculeate Türkçe anlamı, Aculeate eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Aculeate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Biting : Acıtıcı. Isırma. Isırıcı (rüzgar). Acı verici. Zalim. Alaylı. Acı. Dokunaklı. Sokma.
Acrid : Acı. Ekti. Barut gibi. Kekre. Tehlikeli. Ekşi. Buruk. Sert.
Cuspated : Sivri uçlu. Uçları olan.
Caustics : Yakıcı maddeler. Kostik. Acı söz. Yakıcı madde. Kaynayan maddeler. Kostik madde. Sert. Onur kırıcı. Aşındırıcı maddeler.
Epigrammatical : Esprili. Veciz. Hiciv veya nükte veya vecizelerle alakalı. Epigrametikal. Nükteli. Özlü. Vecizeli.
Incisive : Soruna doğrudan eğilen. Zekice. İsabetli. Acı. Dokunaklı. Direkt. Kesici. Zeki.
Acuate : Sivri uçlu.
Deader : Bozuk. Ölü. Çok. Ölmüş. Kullanılmayan. Daha solgun. Donuk. Dermansız. Sönmüş.
Jagged : Sarhoş. Çentik. Dik. Çentikli. Sivriltilmiş. Diş diş. Dişli. Kafayı bulmuş. Tırtıklı. Sivri uçlu.
Aculeate synonyms : aculeated, briary, sarcastic, caustic, spiky, argute, pricklier, brambly, spikier, pinned, bitterest, cuspidated, mordant, mordacious, acutest, pointed, barbed, bitterer, acuter, knifelike, chiselled, acute, hispid, acerbic, prickliest, brambliest, echinated, acanthoid, bramblier, echinate, sarky, blazing, acutes.
Aculeate ingilizce tanımı, definition of Aculeate
Aculeate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Having a sting. Sharp like a prickle. Covered with prickles.
Bu kısımda Aculeate kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Aculeate ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Aculeate anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Aculeate ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.