Against the current türkçesi Against the current nedir

  • Bireysel.
  • Akıntıya karşı (su, elektrik, hava, vs.).
  • Kabul edilir davranışın aksine.
  • Toplum kurallarına uymayan.
  • Akış yukarı.

Against the current ile ilgili cümleler

English: The boat is going against the current.
Turkish: Tekne akıntıya karşı gidiyor.

English: Let us try to swim against the current.
Turkish: Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım.

English: We rowed up the river against the current.
Turkish: Nehirde akıntıya karşı kürek çektik.

English: It was very difficult to swim against the current.
Turkish: Akıntıya karşı yüzmek çok zordu.

English: We were rowing against the current.
Turkish: Akıntıya karşı kürek çekiyorduk.

Against the current ingilizcede ne demek, Against the current nerede nasıl kullanılır?

Against : -e karşı. Muhalif. -e aykırı. Dayalı. Karşı. -e zıt yönde. -e doğru. Ters olarak. Karşısında. Aleyhinde.

The : Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belgili tanımlık. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer).

Current : Genel. Yaygın. Şu anki. Elektrik yükünün aktarım hızı. Akıntı. Düşünce hayatında ortaya çıkan yeni akım. Olagelen, geçerli, yürürlükte olan. Tedavüldeki. Geçerli. Akarsu debisi.

 

Swim against the current : Akıntıya karşı küre çekmek. Akıntıya karşı yüzmek. Olmayacak duaya amin demek. Akıntıya kürek çekmek. Burnunun dikine gitmek.

Against the grain : Hoşa gitmeyen. Topluma aykırı. Geleneklere aykırı. Kişiliğine aykırı. İsteksizce. Tersine. Doğasına aykırı.

Beat against the wind : Rüzgara karşı volta vurmak.

Banged his head against the wall : Kafasının dikine duvara daldı. Kafa üstü duvara daldı. Başını duvara çarptı.

Averting against the oral evil eye : Canlı ya da cansız nesneleri, özel yöntemlerle söylenen dinsel ve büyüsel sözler yardımıyla gözdeğemesinden koruma, bk. gözdeğme. Sözlü gözdeğmesinden korunma.

Against the sun : Saat yönünün tersine. Saat yönünün aksine. Güneş karşısında olarak.

Against the law : Yasaya aykırı. Yasalara aykırı. Kanuna muhalif. Yasadışı.

İngilizce Against the current Türkçe anlamı, Against the current eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Against the current ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Upsteam : Bir akarsuyun kaynak yönüne doğru olan bölümü.

Civilest : Kibar. Medeni hukuk ile ilgili. Resmi. Vatandaşlarla ilgili. İç. Uygar. Sivil. Yurttaşlık ile ilgili. Laik.

Individual : İnsan. Şahsi. Tekil. Birbirinden ayrı. Birey. Başlıbaşına. Biyoloji, eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Özgün. Belirli bir tür içinde kimi özellikleriyle öbürlerinden ayrılan ve bölünmez bir bütünlüğü olan varlık. 2-bir toplumu oluşturan birimlere verilen ad. Kişisel.

Singular : Acayip. Tekil sözcük. Müstesna. Eşsiz. Tuhaf. Ayrı. Olağandışı. Tek. Olağanüstü.

 

Separate : Ayırmak. Müstakil. Ayrı yaşamak. Ferdi. Yollarını ayırmak. Ayrı. Ayrıştırmak. Çıkmak.

Upstream : Yukarı akıntı. Kaynak yönü. Genin geri bölgesi. Irmağın yukarı kısmına doğru. Yukarı kıyıdaş. Irmağın yukarısındaki. Suyun kaynağına doğru. Üretime dönük. Bir akarsuyun kaynak yerine doğru olan yönü.

Civiler : Medeni. Uygar. Ferdi. Yurttaşlık ile ilgili. Kibar. Resmi. İç. Medeni hukuk ile ilgili. Mülkiye.

Nonconformists : Resmi kiliseye karşı olan kimse. Topluma ayak uydurmayan kimse. Anglikan kilisesine bağlı olmayan kimse. Anglikan protestanı. Geleneklere uymayan kimse. Girişken. Geleneklere uymayan. Topluma uymayan. Toplum kurallarına uymayan kimse.

Individualistic : Bireyci.

Civil : Nazik. Medeni. İç. Kamu. Medeni hukuk ile ilgili. Yurttaşlık ile ilgili. Osmanlılarda, seyfiye ve ilmiye sınıflarından olmayan devlet görevlileri sınıfı. Resmi. Devlete ait.

Against the current synonyms : nonconformist.