Amerikancılık nedir, Amerikancılık ne demek

  • Amerikancı olma durumu, Amerikanizm

İngilizce'de Amerikancılık ne demek? Amerikancılık ingilizcesi nedir?:

americanism

Fransızca'da Amerikancılık ne demek?:

americanisme

Amerikancılık hakkında bilgiler

Amerikanizm veya Amerikancılık, belli bir konuda ABD halkının veya hükümetinin tarafını tutmak anlamında kullanılan siyasal bir deyimdir. Dilbilimsel ve toplumbilimsel alanda, ABD'deki popüler kültürün diğer ülkelerin popüler kültürleri ya da İngilizcenin diğer diller üzerindeki etkisini adlandırmakta da kullanılır. ABD içerisinde genel olarak Amerikan milliyetçilerini kasteden bu söz, Türkiye gibi başka ülkelerde Amerikan hayranlığı anlamında da kullanılmaktadır. ABD dışındaki ülkelerde genel olarak politik bir hakaret ya da kültürel bir sapma olarak kullanılır.

Amerikanizm kelimesinin kökeni Amerikan Bağımsızlık Savaşına kadar dayanmaktadır. Savaştan önceki yıllarda kesinlikle böyle bir kullanım şekli yoktu. Çünkü o yıllarda Kuzey Amerika kıyılarındaki belli başlı kolonilerde yaşayan halk, birçok değişik etnik unsurdan oluşmuş (fakat tamamı Avrupa kökenli unsurlardan) olduğu için aralarında ulus kökenli bir birliktelikten söz etmek mümkün değildi. Koloni halkının yegane bağlılığı koloni yönetimindeydi. Aslen İngiliz İmparatorluğuna bağımlı kolonilerin, yarı-bağımsız bir yönetim içerisinde olması, anavatanlarından uzak kalmış olan koloni halkının gittikçe avrupa kültürüne yabancılaşmasına ve kendine özgü yerel bir kültür geliştirmesine yol açtı. İngiliz hükümetinin koyduğu ağır vergilere yerli halkın tepkisi olarak ortaya çıkan bağımsızlık fikri ve bunun sonucunda ortaya çıkan bağımsızlık savaşı, kolonilerdeki halkla Avrupa kültürü arasındaki son köprülerin de kopmasına ve Amerikalı kavramının ortaya çıkmasına imkân sağladı.

 

Savaş sonucunda ABD'nin kurulması, aynı zamanda amerikanizm'in de ortaya çıkışına yol açtı. Başlarda bu kavram, herhangi milliyetçi bir yan taşımayan, Yurtseverlik olarak adlandırabileceğimiz bir kavramdı. Ve 19. yüzyıl'ın ilk çeyreği boyunca da böyle kaldı. İleriki yıllarda Vahşi Batı'nın yavaş yavaş ele geçirilmesi ve bu bölgelere doğu kıyısından göç eden halkların yerleşmesi, bu kavram üzerinde iki büyük değişikliğe neden oldu.

Amerikancılık anlamı, tanımı:

Amerikan : Amerikalılara özgü olan.

Amerikanizm : Amerikancılık.

Amerika : Dünya üzerinde yer alan bir kıta.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır.

Halk : Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk. Yaratma. Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu. Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali. Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri. Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu.

 

Hüküm : Yargı. Değer, aynı veya benzer nitelik. Önem, geçerlilik. Karar. Egemenlik, hâkimiyet.

Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.

Tutmak : İşgal etmek. Bir yerde kalmasını sağlamak. Gereğini yapmak, yerine getirmek. Başlamak. Herhangi bir durumda bulundurmak. Sarmak, bürümek. Desteklemek, birinden yana çıkmak. Beddua, dua, ah vb. etkisini göstermek, gerçekleşmek, yerine gelmek, varmak. Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak. Bağlamak. Bir sanat eseri geniş ilgi görmek. Kapatmak, sarmak. Bir kimsenin yerini almak. Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek. Askerlikte, bankacılıkta durdurmak, blokaj. Bir işe herhangi bir anlayışla girişmek. Otobüs, vapur, uçak vb. hasta etmek. Kaplamak. Hedef olarak almak. İzlemek. Hizmetine almak veya kiralamak. Ulaşmak, varmak. Sunmak. Kullanmak. Beklenen sonucu vermek. Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak. Elde bulundurmak, ele almak. Para toplamı ...-e varmak, değeri olmak. Bir şey düşünmek. Bir şeyi kullanması için uzatmak. Biriktirmek, tasarruf etmek. Varsaymak, farz etmek. Ele geçirmek, yakalamak. İş görebilmek. Asılmak, kuvvetlice sarılmak. Uğramak. Uygun gelmek, çelişmez olmak. Yaklaştırmak. Alacağa veya vereceğe saymak. Yanında bulundurmak, alıkoymak. Benimsemek, beğenmek. Denetimi ve yetkisi altına almak. Avlamak. Bırakmamak. Herhangi bir durumda kalmasını sağlamak. Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak. Sürmek, zaman almak.

Siyasal : Politika ile ilgili, siyasi, politik.

Deyim : Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir.

Olma : Olmak işi.