Amfistom nedir, Amfistom ne demek

Amfistom; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Trematodların Paramphistomidae ailesindeki türlere verilen ad. Bu ailedeki türlerde karın çekmeni vücudun arka kısmında bulunduğundan bu ad verilmektedir.

Amfistom tanımı, anlamı

Amfi : Amfiteatr. Sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen büyük derslik

Amfistom serker : Karın çekmeninin silindir biçiminde ve kuyruk kökünde yer alan serker tipi.

Amfistom trematod : Kalın ve et benzeri vücuda sahip, karın çekmeni çok iyi gelişmiş ve vücudun arka kısmında bulunan trematodlar.

Amfistomatik yaprak : Hem alt hem de üst yüzeyde stoma taşıyan yaprak.

Amfistomozis : Paramfistomozis.

Karın çekmeni : Bazı asalaklarda vücudun alt kısmında yer alan, konağın beslenmesine, tutunmasına ve yer değiştirmesine yarayan organ, asetabulum, ventral çekmen.

Trematodlar : İlkel solucanlar (Scolecida) dalının, yassı solucanlar (Platyhelminthes) sınıfından, vücutları ince ve kutikula ile örtülü, ergin evrede asalak olarak yaşayan, çekmenleri bulunan, anüsleri olmayan fakat sindirim kanalları iyi gelişmiş türleri olan bir takım. Karaciğer kelebeği (Distomum) ve şistozomum (Schistosomum) cinsleri iyi bilinir. (Trematodes), Çokgözeli hayvanlardan ilkel-kurtlar (Scolecida) dalının yassıkurtlar (Plathelminthes) sınıfına giren bir takımı. Vücutları ince bir kutikula ile örtülüdür. Ergin evrede tüm olarak asılak yaşarlar ve çekmenleri vardır. Anüsleri yoktur, fakat sindirim kanalları iyi gelişmiştir. Karaciğer kelebeği (Distomun), şistozomum (Schistosomum) iyi bilinen cinsidirler.

 

Verilmek : Verme işine konu olmak.

Trematod : 1. Trematoda sınıfının herhangi bir üyesi, kelebek. Yassı solucanlar şubesinde Monogenea, Aspidogastrea ve Digenea olmak üzere üç alt sınıfı içeren paraziter kelebeklerin bir sınıfı. İnsanlarda ve hayvanlardaki türler Digenea alt sınıfında bulunurlar. Bu canlılar iç parazittir ve yaşam sikluslarını tamamlamak için en az iki konağa gereksinim duyarlar. Yaprak biçimi gösteren yassı solucanların bir sınıfı.

Verilme : Verilmek işi.

Karın : İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi. Mide. Döl yatağı. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme. İç, gönül, akıl, kafa.

Param : Formülü NCNHC(NH)NH2, mol kütlesi 84,1, e.n. 204 °C olan, siyanoguanidin. Siyanamidin 150 °C’de oluşan bir kondenzasyon ürünüdür ve suda çözünür.

Çekme : Çekmek işi. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak. Çekmece. İş yaparken giyilen bir şalvar türü. Düzgün biçimli. Parmak ya da mızrapla çalınan çalgı. Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması. Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi. Çekilerek giyilen veya kullanılan.

 

Para : Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit. Kuruşun kırkta biri. Kazanç.

Aile : Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.

Arka : Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi. Otururken sırtın dayandığı yer. Geri kalan bölüm. Geçmiş, geride kalmış zaman. Kayıran, destekleyen. İnsanın vücudu, bedeni. Art, peş. Arkada olan, arkada bulunan.

Karı : Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce. Kadın. Yaşlı, ihtiyar.

Veri : Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done. Bilgi, data. Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi. Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey. Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler.

Ad : Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim. Sayma. Sayılma. Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu.

Bu : Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz. En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz.

Diğer dillerde Amfistom anlamı nedir?

İngilizce'de Amfistom ne demek ? : amphistome