Approached türkçesi Approached nedir

Approached ile ilgili cümleler

English: Ali approached Mary.
Turkish: Ali Mary'ye yaklaştı.

English: Ali approached cautiously.
Turkish: Ali dikkatlice yaklaştı.

English: Ali and Mary approached together.
Turkish: Ali ve Mary birlikte yaklaştı.

English: A girl approached the king from among the crowd.
Turkish: Bir kız kalabalığın arasından krala yaklaştı.

English: Ali approached the growling dog.
Turkish: Ali homurdayan köpeğe yaklaştı.

Approached ingilizcede ne demek, Approached nerede nasıl kullanılır?

Approacher : Sokulan kimse. Yaklaşan kimse. -e doğru ilerleyen kimse.

Approachers : Yaklaşan kimse. Sokulan kimse. -e doğru ilerleyen kimse.

Approaches : Ulaşmak. Benzemek. Temasta bulunmak. Girişler. Yanaşmak. Ele almak. Görüşmek. Andırmak. Başvurmak. Yaklaşmak.

Taxation approaches : Vergileme yaklaşımları. Bireylerin devlet harcamalarının finansmanına vergi ödeyerek katılmalarının gerekçesi üzerine geliştirilen yaklaşımlar. krş. güç yaklaşımı, yararlanma yaklaşımı.

Approach a task : İşe koyulmak. İşe girişmek.

Approach avoidance conflict : Yaklaşma uzaklaşma çatışması.

 

Approach the end : Sona yaklaşmak.

Approach control : Yaklaşma kontrolü. Yaklaşma kontrol.

Approach about : Söz etmek.

Approach route : Yaklaşma rotası.

İngilizce Approached Türkçe anlamı, Approached eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Approached ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Imitates : Taklit yapmak. Taklit etmek. Örnek almak. Benzetmek. Taklidini yapmak. Öykünmek. Örnek almak (birini).

Move on : Yaşamına devam etmek. Hayatına devam etmek. Değiştirmek. İlerlemek. Yola devam etmek. Göndermek. Yenilemek. Kovmak. İleri gitmek.

Flavor of : Tadını vermek.

Accost : Yaklaşıp konuşmak. Yanına gidip konuşmak. Gidip birine bir şey söylemek. Yaklaşıp seslenmek. Para karşılığında seks teklif etmek. Sarkıntılık etmek. Yaklaşıp bir şey söylemek. Asılmak.

Attack : Vurmak. Uğraşmak. Bir dürtüş ya da vuruşun gerçekleşebilmesi için, ileri doğru gelişen saldırı eylemlerinin her birine verilen genel ad. Saldırı. Sayı yapmak üzere karşı takım kalesine doğru genellikle topluca girişilen eylem. Çatmak. Yakalanmak. Dil uzatmak. Tenis, futbol, eskrim, masa tenisi, voleybol alanlarında kullanılır.

Argued : Belli etmek. Karşı gelmek. İkna etmek. İddia etmek. Münakaşa etmek. İspatı olmak. İtiraz etmek. Göstergesi olmak. Kandırmak.

Canvassed : Kamuoyu yoklaması yapmak. Tartışmak. Anket yapmak. Gözden geçirmek. Reklam yapmak. Oy toplamak. Soruşturmak. Sipariş toplamak. Seçmenleri dolaşarak oy istemek. Propaganda yapmak.

Imminence : Zuhur ve vukuu yakın olma. Yakınlaşma. Yaklaşan tehlike. Yakın olma. Olmak üzere oluş. Yakınlık.

 

Attacks : Aşındırmak. Hücum etmek. Taarruz etmek. Tecavüz etmek. Dil uzatmak. Eleştirmek. Hamle yapmak. Uğraşmak. Çatmak.

Attain : Ermek. Kazanmak. Yetmek. Şerefine erişmek. Elde etmek. Değmek. Rastgelmek. Gelmek.

Approached synonyms : come, plan of attack, appeared, applies, be the spit of somebody, go on, achieving, evokes, partake, argues, come near, come alongside, closing, coming up, partaken, go at, bear resemblance to, appeals, deal with, go up, appear, embark on, imitating, achieved, conferred, near, edge up, argue, attacked, address oneself to, coasted, apply for, oncoming.

Approached zıt anlamlı kelimeler, Approached kelime anlamı

Go : İlerlemek. Ölmek. Girişim. Koyulmak. İşlemek. Bahse girmek. İddiaya girmek. Uymak. Enerji. Ayrılmak.

Recede : Geciktirmek. Geri plana geçmek. Ortadan kaybolmak. Vazgeçmek. Düşmek (fiyat). Geri gitmek. Geri çekilmek. Uzaklaşmak. (fiyat vb) düşmek. Çekilmek.

Diverge : Birbirinden uzaklaşmak. Dallanmak. Farklı olmak. Uyuşmamak. Uzaklaşmak. Ayrılmak. Ayırmak. Açılmak. Sapmak. Birbirinden ayrılmak.