Basıktırmak nedir, Basıktırmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Korkutmak, yıldırmak: Bu adam bütün köy halkını basıkdırdı.

Sıkıştırmak, bastırmak.

Basıktırmak kısaca anlamı, tanımı

Bası : Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim, çıkarma işi, tab, edisyon

Basık : Basılmış, yassılaşmış. Çok yüksek olmayan, alçak. Kısık.

Sıkıştırmak : Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak. Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak. Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek. Sarkıntılık etmek. Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak. Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak. Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak. Zorlamak.

Sıkıştırma : Sıkıştırmak işi.

Yıldırmak : Gözdağı vermek.

Bastırmak : Basma işini yaptırmak. Gidermek. Zararlı bir olayı önlemek. Hemen söylemek. Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek. Durdurmak. Üstünlüğünü göstermek. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek. Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek. Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak. Ansızın birinin yanına gitmek.

 

Korkutmak : Korkmasına yol açmak. Gözdağı vermek. Kaygıya düşürmek.

Bastırma : Bastırmak işi.

Korkutma : Korkutmak işi.

Yıldırma : Yıldırmak işi.

Korkut : Muş iline bağlı ilçelerden biri.

Halkın : Leğen.

Yıldır : İğne gözü. Parlak, parlayan, ışıklı, ışık.

Bastır : Merdiven, el merdiveni, merdiven basamağı, iskele.

Halkı : Araba tekerinin ortasındaki demir halka. (Ortayazı Senirkent Isparta; Gölbaşı Çankaya Ankara; Eskil Aksaray Niğde). [Bakınız: holta].

Sıkış : Toplu, tıkız, şişman.

Bastı : Kıyma ile pişirilmiş sebze.

Korku : Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü. Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara. Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.

Bütün : Eksiksiz, tam. Bozuk olmayan (para). Birlik, tamlık. Parçalanmamış. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi.

Diğer dillerde Basıgözler anlamı nedir?

İngilizce'de Basıgözler ne demek ? : baroscope