Beğenmek nedir, Beğenmek ne demek

  • İyi ya da güzel bulmak
  • Onaylamak, kabul etmek, tasvip etmek.
  • Benzerleri arasından birini seçip ayırmak.

"Beğenmek" ile ilgili cümleler

  • "Kimseleri beğenmediğinden çok geç evlendi." - E. Şafak
  • "Biz çocuklar evimizi çok beğendik." - A. Kutlu

Yerel Türkçe anlamı:

Uygun görmek.

Beğenmek anlamı, kısaca tanımı:

Beğenmemek : Kuşku duymak, kuşku ile karşılamak. küçümsemek, hor görmek.

Beğenmeyen kızını vermesin : Bir durumun beğenilmemesi karşısında, beğenmeyenin umursanmadığını anlatan bir söz.

Beğenme : Beğenmek işi veya durumu.

Kendini beğenmek : Başkalarını küçümseyerek kendini üstün görmek.

Yerini beğenmek : Bitki yerini gelişmesine çok uygun bulmak.

Bulmak : Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek. Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek. Cezaya uğramak. İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak. Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak. Seçmek. Bir şeyi elde etmek. Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak. Hatırlamak. Sağlamak, temin etmek. Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak. İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek.

Benzer : Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil. Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör. Benzeşim.

 

Ayırmak : Farklı davranmak, fark gözetmek. Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek. Bir yeri bir engelle bölmek. Seçmek. Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak. Bölmek. Birbirinden uzaklaştırmak. Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek. İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak.

Onaylamak : Denetlemek, doğrulamak. Yapılan bir işi doğru ve yerinde bularak kabul etmek, tasdik etmek, tasdiklemek.

Kabul : Konukları veya işi olanları yanına, katına alma. Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma. Sunulan bir şeyi, armağanı alma. Bir öneriyi uygun bulma, onaylama. Bir yere alınma. Akseptans.

Tasvip : Bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu belirtme, onama, uygun bulma.

İyi : İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı. Yeterli, yetecek miktarda olan. Esen, sağlıklı. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde. Bol, çok, aşırı. Doğru olan. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. Yerinde, uygun. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Güzel : Görgü kurallarına uygun olan. Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde. Pek iyi, doğru. Güzellik kraliçesi. Sakin, hoş (hava). Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran. İyi, hoş. Adamakıllı, şiddetli. Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı. Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran. Güzel kız veya kadın. Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı.

 

Etmek : Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Demek, söylemek. Bulmak, erişmek. Bir işi yapmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Herhangi bir değerde olmak. Kötülükte bulunmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Eşit değer kazanmak.

Beğenmek ile ilgili Cümleler

  • Beni beğenmek zorunda olmayan bir kadını beni beğenmeye zorlaman beni en çok kızdıran nokta ve üzen nokta.
  • İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.

Diğer dillerde Beğenmek anlamı nedir?

İngilizce'de Beğenmek ne demek? : v. like, approve, appreciate, enjoy, relish, applaud, care, be fond of; decide on, decide up

Fransızca'da Beğenmek : agréer, aimer, approuver, priser

Almanca'da Beğenmek : v. anerkennen, bewundern, genehmigen, loben, munden

Rusça'da Beğenmek : v. находить приятным, одобрять, любить, отбирать, одобрить, полюбить, отобрать