Benzin nedir, Benzin ne demek

Benzin; bir kimya terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

Kimya'daki anlamı:

Ham petrolün damıtılmasıyla 40-200 °C’de elde edilen , hidrokarbonlardan oluşan ve ham petrolün yaklaşık %30’unu meydana getiren, Renksiz bir sıvı olup, suda çözünmeyen, organik çözücülerle karışan, yağlar, alkaloit ve lastik için çözücü, tekstil temizleyicisi ve başlıca oto yakıtı olmak üzere çeşitli sanayi ürünlerinde girdi veya çözücü olarak kullanılan ve karbon sayısı 7 ila 12 olan bir kısım .

Bilimsel terim anlamı:

Ham yeryağının ayrımsal damıtılmasıyla üretilen yeğni hidrokarbonların, kaynama sıcaklıkları 40-200°C arasında kalan, özgün kokulu, yanıcı karışımı. (Başlıca oto yakıtı olmak üzere, çeşitli işleyimlerde girdi ve çözücü olarak kullanılır.)

Yeryağının bölümlü damıtılmasıyla elde edilen, genel olarak 5-12 karbon atomu içeren hidrokarbon moleküllerinin oluşturduğu, renksiz, uçucu ve yanıcı sıvı.

İngilizce'de Benzin ne demek? Benzin ingilizcesi nedir?:

benzine, gasoline, petrol

Fransızca'da Benzin ne demek?:

 

benzine, benzène, hyrure de phényle, benzol

Benzin hakkında bilgiler

Benzin, petrolden imal edilen bir tür yakıt.

Kimyasal olarak benzin ham petrolün özelliğine bağlı olarak 120’den fazla hidrokarbon ihtiva eder. Bunların çoğu doymuş hidrokarbon yapısında olup, 4’den 12’ye kadar karbon ihtiva ederler.

Sentetik olarak benzini Alman kimyager Bergius’un metodu ile kömürden elde etmek mümkündür. Bu metoda göre kömür yüksek basınç altında katalitik hidrojenasyon ile sıvı hidrokarbonlara dönüştürülür.

Fischer-Tropsch ise karbonmonoksit ile hidrojeni katalitik olarak birleştirerek sıvı hidrokarbon elde etmiştir. Her iki metot ile hem daha pahalı hem de daha kalitesiz benzin elde edilmektedir. Ancak yakın bir gelecekte bu proseslerin ticari önemi olma ihtimali vardır.

Benzin ile ilgili Cümleler

  • Benzin fiyatları şu ya da bu şekilde hepimizi etkiler.
  • Benzin fiyatları düştü.
  • Benzin göstergesi boşu gösteriyor.
  • Biz Tokyo şehir merkezine giderken benzinimiz bitti.
  • Benzin için nerede ödeme yapacağım?
  • On dakika sonra bizim arabanın benzini bitti.
  • Arabanın neredeyse benzini bitti.
  • Benzin almam gerekiyor.
  • Ali benzin kokabilir.
  • Motosikletin benzini daha bitmedi mi?
  • Arabamın benzini bittiği için onu istasyonda karşılayamadım.
  • Bugün kırk dolarlık benzin aldım.
  • Benzin fiyatı yükseliyor.
  • Benzin artık ucuz değil.

Benzin kısaca anlamı, tanımı:

Petrol : Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı.

Sıvı : Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen akışkan cisim, mayi, likit.

 

Benzin göstergesi : Benzinle çalışan motorlu araçlarda benzinin düzeyini gösteren alet.

Benzin istasyonu : Araçların benzin, yağ vb. gereksinimlerini karşılayan, yolculara dinlenme ve alışveriş imkânı veren tesis, benzinlik.

Benzin pompası : Benzinlikte araç depolarına benzin koyma ve verilen benzin tutarını gösterme aracı.

Kurşunsuz benzin : Çevreye zararı en aza indirebilmek üzere içindeki kurşunu özel yöntemlerle damıtılmış bir yakıt türü.

Süper benzin : Oktan indisi 100 ve 100'ün üzerinde olan, yüksek nitelikte benzin.

Benzinci : Akaryakıt satan kimse. Akaryakıt satılan yer.

Benzincilik : Benzincinin yaptığı iş.

Benzinde kan kalmamak : Kansızlık sebebiyle yüzü sararmak.

Benzine kan gelmek : Sağlıklı duruma gelmek, canlanmak.

Benzinlemek : Benzin dökerek yakmak. Bir nesneyi benzine bulamak.

Benzinli : Benzinle çalışan (motor, makine vb.).

Benzinlik : Benzin istasyonu.

Özgül : Bir türle ilgili, bir türe ilişkin.

Yaklaşık : Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî.

Renksiz : Rengi olmayan. Davranış ve düşünce yönünden belli bir niteliği olmayan. Solgun görünen, soluk.

Uçucu : Düşük sıcaklıkta hızla buharlaşma özelliği olan. Uçma yeteneği veya özelliği olan. Pilot.

Koku : Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu. Belirti, işaret. Güzel kokmak için sürülen esans.

Organik : Canlı, güçlü (ilişki). Bir görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluşla ilgili olan. Organlarla ilgili, uzvi. Doğal yolla yapılan.

Çözücü : Elektronik alıcılar için şifre veya bilgi çözücü, dekoder. Başka bir maddeyi çözme özelliği olan şey.

Yakıt : Doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde. Enerji ve ısı ortaya çıkaran yanıcı madde.

Bir : Ancak, yalnız. Beraber. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Sayıların ilki. Aynı, benzer. Bir kez. Sadece. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Eş, aynı, bir boyda. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Bu sayı kadar olan. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Tek.

Yağ : Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde. Vazelin, mazot gibi yağları andıran ve sanayide kullanılan bir mineral madde. Vücudun, atılması gereken amonyak, üre vb. maddelerini içine alarak deriden sızan ve ter kokusunu veren madde. Abartılı övgü. Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde.

Benzen : Maden kömürü katranından çıkarılan C6H6 formülündeki hidrokarbonun bilimsel adı. Benzin.

Benzin ayırıcı : Garajlarda kirli suya karışan benzin, yağ ve benzeri maddelerin ayrılmasını sağlayan araç.

Benzin basacı : Yakıtı bir yeraltı deposundan çekip taşıtların yakıtlıklarına basan, göstergesinde verilen yakıtın ölçüsünü ve ederini belirten aygıt.

Benzin püskürtme basacı : Yakıt püskürtmeli motorlarda yakıtı ölçüp basıncını artırarak, havanın içine püskürmesini sağlayan basaç.

Benzinleme : Benzinlemek işi veya durumu.

Diğer dillerde Benzin anlamı nedir?

İngilizce'de Benzin ne demek? : n. fuel, petrol, solvent used in industry

n. benzin, fuel, petrol, solvent used in industry; gas, gasoline, flammable liquid mixture derived from petroleum, benzine, automobile accelerator

n. gas, gasoline, petrol, fuel, benzine, benzoline, gasolene

Fransızca'da Benzin : essence [la], carburant, benzine [la]

Almanca'da Benzin : n. Benzin, Sprit

adj. Benzin-

Rusça'da Benzin : n. бензин (M)