Bothers türkçesi Bothers nedir

  • Üzülmek.
  • Sıkmak.
  • Rahat vermemek.
  • Sinir etmek.
  • Canını sıkmak.
  • Dert vermek.
  • Musallat olmak.
  • Can sıkmak.
  • Daraltmak.
  • Rahatsız etmek.
  • Takmak.
  • Baş belası olmak.
  • Sinir bozmak.

Bothers ile ilgili cümleler

English: Cigarette smoke bothers me a lot.
Turkish: Sigara dumanı beni çok rahatsız eder.

English: It bothers me a lot.
Turkish: Bu beni çok rahatsız ediyor.

English: Ali never bothers anyone.
Turkish: Ali kimseyi rahatsız etmez.

English: He's not even aware that it bothers me.
Turkish: Onun bana zahmet verdiğinin farkında bile değil.

English: Ali seldom bothers to comb his hair.
Turkish: Ali kırk yılda bir saçını tarama zahmetine katlanır.

Bothers ingilizcede ne demek, Bothers nerede nasıl kullanılır?

Bothersome : Can sıkıcı. Tedirgin. Sıkıcı. Rahatsız edici.

Bother about : Canı sıkılmak. Canını sıkmak. Aldırmak. Endişelenmek. Üzülmek.

Bother it : Allah'ın belası.

Bother with : Rahatsız etmek (birini). Rahatsız olmak. Zahmet etmek.

Bother : Musallat olmak. Dert. Baş belası olmak. Daraltmak. Dert vermek. Rahatsız etmek. Sinir bozmak. Sıkıntı vermek. Can sıkmak. Üzülmek.

Unbothered : Rahatsız edilmeyen. İlgisiz. Kayıtsız.

Both of : Her ikisi de.

This man is bothering me : Bu adam beni rahatsız ediyor.

You are bothering me : Beni rahatsız ediyorsunuz.

 

Both he and i : Hem o. Hem ben.

İngilizce Bothers Türkçe anlamı, Bothers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bothers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dismay : Yeis. Dehşet. Yıldırmak. Dehşete düşürmek. Bunalım. Korkutmak. Keder. Perişan etmek. Korku. Ümitsizlik.

New : Yeni olarak. Acemi. Yeni. Patlayıcı kullanılmadan yapılan savaş. Görülmemiş. Savaş silahı olarak kullanılan biyolojik ve veya veya tüksek teknoloji ürünü virüsler. Yaş. Taze. Yeni tarihli. Gıcır.

Mommy : Anneciğim. Anne. Aä°.anne.

Discomfiting : Mağlup etmek. Şaşırtmak. Bozmak. Bozum etmek. Sinirlendirmek. Yenmek. Mosmor etmek. Mosmor etmek (argo terim).

Badger : Etçiller (carnivora) takımının, sansargiller (mustelidae) familyasından, 70 cm kadar uzunlukta, 17 cm kadar kuyruğu olan, kısa ve kalın bacaklı, kış uykusuna yatan, avrupa ve asya’ da yaşayan bir tür. Yakasını bırakmamak. Üstelemek. Taciz etmek. Yakasına yapışmak. Porsuk. Başının etini yemek.

Bugging : Dinleme cihazı yerleştirmek. Kızdırmak. Böcekle dinleme. Casus dinleme cihazı ile dinleme.

Chagrins : Hayal kırıklığına uğratmak. Utandırmak. Rezil etmek. Ümidini kırmak. Üzmek. Gücenmek. Tasalanmak.

Burthen : Yüklemek. Yük. Ağırlaştırmak. Mesuliyet. Bir yük koyarak ağırlaştırmak. Yüklenmek. Ana fikir. Külfet. Nakarat.

Fastens : Kopçalamak. İliklemek. Gözünü ayırmamak. Tutturulmak. Çengelle bağlamak. İliştirmek. Tutturmak. Bağlanmak. Birleşmek.

Bemoaning : Yakınmak. Yanıp yakılmak. Şikayet etmek. Ağlayıp sızlayarak şikayet etmek. Sızlanmak. İnleyerek yakınmak. Üzüntüsünü belirtmek. Kederlenmek.

 

Bothers synonyms : surrogate mother, para i, supermom, quintipara, puerpera, some other, quadripara, discomfited, beset, depress, bother about, separate, assemble, limit, astringes, unhinges, pestered, different, pick on, besets, irritate, attenuates, bait, nettle, devilling, unhinging, obsess, restrict, deviling, constricts, otherness, obsesses, pester.

Bothers zıt anlamlı kelimeler, Bothers kelime anlamı

Joint : Birleşik. Birleştirmek. Eklem. Kırılmış bir kayacın parçaları arasında, gözle görülebilecek derecede bir ayrılma ya da kayma devimi göstermeyen kırık. Birleşme yeri. Çatlak. Birleşmiş. Birlikte. Eklemek. Müşterek.

Same : Aynısı. Aynı şey. Aynı şekilde. Eşit. Özdeş. Benzer. Tıpkı. Farksız. Aynı.

Male parent : Baba. Erkek ebeveyn.

Bothers antonyms : father, child.