Bow to türkçesi Bow to nedir

  • Uymak.
  • Boyun eğmek.
  • Kabul etmek.

Bow to ile ilgili cümleler

English: The little girl made a polite bow to me.
Turkish: Küçük kız beni başıyla kibarca selamladı.

English: He made a polite bow to his teacher.
Turkish: Öğretmenini kibarca selamladı.

English: Somebody's elbow touched my back.
Turkish: Birinin dirseği sırtıma dokundu.

Bow to ingilizcede ne demek, Bow to nerede nasıl kullanılır?

Bow : Başla selamlama. Yay. Eğilmek. Baş. Çekilmek. Baş eğmek. Boyun eğmek. Eğmek. Boyun eğme. Reverans yapmak.

To : Karşı. E doğru. İla. İle. Kala. Oranla. E. Ya. Göre. -e kadar.

Bow to the inevitable : Kaderine razı olmak. Kadere razı olmak. Kaçınılmaza boyun eğmek. Kaçınılmazı kabullenmek. Kadere boyun eğmek.

Bow and arrow : Yay ve ok.

Bow and scrape : Aşırı saygı gösterisinde bulunmak. El pençe divan durmak. Yaltaklanmak. Yüzü yerde olmak. Haddinden fazla saygılı davranmak. Sahte bir saygı göstermek. Yağ çekmek.

Bow bells : Londra'daki bow kilisesinin çan sesleri.

Bow compass : Kavis kompası. Kavis kumpası. Çekit pergeli.

İngilizce Bow to Türkçe anlamı, Bow to eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bow to ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Agree to : Uygun bulmak. Rıza göstermek. Anlaşmak. Muvafakat etmek. Mutabık kalmak.

 

Accorded : Vermek. Bağdaşmak. Uyum sağlamak.

Bend : Yöneltmek. Dönemeç. Yönelmek. İşi e geldiği gibi değiştirmek. Eğilmek. Eğme. Çökmek (diz). Oynama yapmak. Bükme.

Acceded : Yönetime geçmek. Tahta çıkmak. İktidara gelmek. Yanaşmak. İş başına gelmek. Razı olmak. Yerine getirmek. Katılmak.

Acknowledging : İtiraf etmek. Teşekkür etmek. Onaylamak. Alındığını bildirmek. Tanımak. Kabul etme. Onaylama.

Accede : Tahta çıkmak. İş başına gelmek. Kail olmak. Muvafakat etmek. Yanaşmak. Yönetime geçmek. Onaylamak. Razı olmak.

Abide : Çıdamak. Beklemek. Kalmak. Yaşamak. Dözmek. Gözlemek. Sakin olmak. Tahammül etmek. Sadik kalmak. Dayanmak.

Acceding : Yerine getirmek. Yanaşmak. Tahta çıkmak. İş başına gelmek. Katılmak. Yönetime geçmek. Razı olmak. İktidara gelmek.

Abided : Sadik kalmak. Çekmek. Sadık kalmak. Katlanmak. Baki kalmak. Tahammül etmek. Sadık kalmak (vaade veya karara). Dayanmak. Beklemek.

Abidden : Baki kalmak. Sadık kalmak (vaade veya karara). Katlanmak. Çekmek. Dayanmak. Durmak. Sadık kalmak. İkamet etmek. Beklemek.

Bow to synonyms : acquiescing, accede to, abideth, adapt oneself, accommodate oneself, acquiescence, acquiesced, back down, bowed down, accept, bends, buckle, acknowledge, acquiesce, buckle under, acquiesces, accords, adapt, accord, bend the knee, accepts, abides, bow down, abide by, bow, acknowledges, accedes.