Brought forth türkçesi Brought forth nedir

  • Ürün vermek.
  • Meydana getirmek.

Brought forth ingilizcede ne demek, Brought forth nerede nasıl kullanılır?

Brought : Vermek (ceza). Getirilmiş. Neden olmak. Getirtilen. İkna etmek. Verilen. Razı etmek. Kazandırmak. Celp olunan. Getirmek.

Forth : Sonra. Dışarıya doğru. İleri. Sair. Başka. Diğer. Dışarı. Açığa.

Brought about : Hasıl etmek. Meydana getirilmiş. Vuku bulmak. Gerçekleştirilmiş. Neden olunmuş.

Brought back : Geri getirmek. Hatırlatmak. Geri götürmek.

Brought close together : Biraraya getirmek.

Brought down : Nakil yekun. İndirmek.

İngilizce Brought forth Türkçe anlamı, Brought forth eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Brought forth ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Effect : Efekt. Etki etmek. Sonuca vardırmak. Yığın iletişiminde kaynaktan çeşitli araçlarla aktarılan iletilerin okur, izleyici, dinleyici gibi alımcılar üzerindeki etkileyici sonucu. Tesir. Yerine getirmek. Elde edilen bulgunun ortaya çıkardığı yenilik, düşüncenin dış dünyaya çıkardığı teknik etki. Başarmak. Bir bağımlılık ya da birlikte değişme ilişkisinde bağımsız değişken tarafından belirlenen ya da bağımlı konumda olan etken. bk. neden. Anlam.

Create : Düşmek. Yapmak. -e yol açmak. Peyda etmek. İcra-i sanat etmek. Neden olmak. Oluşturmak. Atamak.

 

Created : Yetki vermek. Yaratılmış. Yaratma tarihi. Neden olmak. Yaratıldı. Atamak. Oluşturmak. Yaratılma. Yaratılan.

Bring to pass : Ortaya çıkarmak. Yaptırmak.

Bring about : Orsa alabanda etmek (gemi). Neden olmak. Husule getirmek. Yol açmak. Beraberinde getirmek. Gerçekleştirmek. Sebep olmak. Ortaya çıkarmak. Doğurmak.

Bring forth : Getirmek. Hasıl etmek. Doğurmak. Vermek. Neden olmak. Sebep olmak.

Produce : Ürün. Yönetmek. İktisat, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Husule getirmek. Sonuç. Üretim gerçekleştirmek. Hasıla. Yönetim işi. Mahsul.

Compose : Toparlamak. Eser yaratmak. Sakinleştirmek. Birleştirmek. Bestelemek. Arabuluculuk yapmak. Yaratmak. Bileştirmek. Şiir yazmak.

Creates : Yapmak. Yetki vermek. Atamak. Oluşturmak. Yaratmak. Oluşturur. Neden olmak.

Do : Eylemek. Yetişmek. Başarmak. Düzeltmek. Uymak. Yetmek. Parti. Davranmak. Ayağını kaydırmak. Neden olmak.

Brought forth synonyms : crop, creating, bear fruit, composes, yield benefits, bring into being, achieves, achieving, yields, yield, achieved, yielded, bear.