Gerçekleştirmek nedir, Gerçekleştirmek ne demek

  • Gerçek duruma getirmek, yapmak, ortaya koymak

"Gerçekleştirmek" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir." - C. Meriç

İngilizce'de Gerçekleştirmek ne demek? Gerçekleştirmek ingilizcesi nedir?:

implement

Gerçekleştirmek tanımı, anlamı:

Gerçekleştirme : Gerçekleştirmek işi, realizasyon.

Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Yapay olmayan. Doğruluk. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Temel, başlıca, asıl. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Yalan olmayan. Gerçeklik. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Getirmek : İleri sürmek. Sebep olmak, ortaya çıkarmak. Sağlamak. İletmek, bildirmek. Erişmek veya eriştiğini sanmak. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak. Gelmesini sağlamak. Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar. Bir makama atamak veya seçmek.

 

Yapmak : Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Salgılamak, çıkarmak. Onarmak, tamir etmek. Olmak. Dışkı çıkarmak. Üretmek. Gerçekleştirmek. Edinmek, sahip olmak. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Bir durum yaratmak. Yol almak. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Olmasına yol açmak. Davranmak, hareket etmek. Evlendirmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Düzenli bir duruma getirmek. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek.

Ortay : Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi). Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi).

Koymak : Etkilemek, dokunmak. Bırakmak, terk etmek. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak. Bırakmak. Katmak, eklemek. Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak. İmza, tarih, adres yazmak. Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak.

Gerçekleştirmek ile ilgili Cümleler

  • Sözlerimi her zaman gerçekleştirmek istediğimi göremedin mi?
  • Değişmez bir karar verdikten sonra, o, hayallerini gerçekleştirmek için planlar yapmaya başladı.
  • Bu planı gerçekleştirmek imkansız.
  • Neden isteklerimi gerçekleştirmek istiyorsun?
  • Amacını gerçekleştirmek istiyor.
  • Planlar yapmak genellikle gerçekleştirmekten daha kolaydır.
  • Bunu gerçekleştirmek için bir yol bulacağım.
 

Diğer dillerde Gerçekleştirmek anlamı nedir?

İngilizce'de Gerçekleştirmek ne demek? : v. realize, make real, achieve, actualize, materialize, carry out, carry through, effect, effectuate, execute, follow out, follow through, put into practice, substantiate, verify, practice, practise

Fransızca'da Gerçekleştirmek : réaliser, effectuer, exécuter, matérialiser, mettre en pratique

Almanca'da Gerçekleştirmek : v. betätigen, implementieren, realisieren, verüben, verwirklichen, vollführen

Rusça'da Gerçekleştirmek : v. осуществлять, претворять, воплощать, реализовать, исполнять, выполнять, осуществить, претворить, воплотить, исполнить, выполнить