Cırt nedir, Cırt ne demek

  • Kâğıt, kumaş vb. yırtılırken çıkan ses
  • Nesneleri birbirine bağlamakta kullanılan, çentikli, plastik kelepçe.

Yerel Türkçe anlamı:

Kilit, kilidin dili, sürgü

Tanesi yeni olgunlaşmaya başlamış hububat.

Gürültülü osuruk. || cırt etmek: osurmak

Şımarık, hoppa, züppe.

Pek az.

Yenmeyen, güzel kokulu, portakal büyüklüğünde kavun cinsinden bir meyve.

Kapı sürgüsü.

Küçük çocukların zamansız işemeleri (hakkında).

1.bk. cırtık.

Sert çıkış (hakkında).

Kümes hayvanları ve kuş gübresi.

Yaramaz, arsız.

Soğuk vuran meyve.

Cırt kısaca anlamı, tanımı:

Cırtatan domatesi : Bir tür küçük domates.

Cırtlak : Olgunluktan ezilebilecek duruma gelmiş (meyve, sebze). Hoşa gitmeyen, keskin ve çiğ, tiz (ses).

Cırtlama : Cırtlamak işi.

Cırtlamak : "Cırt" diye ses çıkarmak.

Kumaş : Pamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma. Varlığı ve kişiliği oluşturan nitelik veya malzeme.

Nesnel : Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif. Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif. Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı.

Bağlamak : Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak. Denk yapmak, paket yapmak. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak. Geçişi engellemek. Düğümlemek. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. Uyulması zorunlu olmak. Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. Anlaşma yapmak. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek. Gönlünü kazanmak.

 

Çentikli : Üzerinde çentik bulunan.

Plastik : Isı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılmış olan madde. Bu maddeden yapılan.

Kelepçe : Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek.

Cırt barmah : Küçük parmak.

Cırt cırt : Küçük Domates. Az az anlamında kullanılır. Cıvık, gevşek. Her işe karışan. Şımarık, hoppa, züppe.

Cırt memek : Küçük meme (hayvan için): Cırt memekli bir inek.

Cırta : Geveze. Düşkün.

Cırtabozan : Onurlu, kibirli.

Cırtacak : Birdenbire, şiddetli, çarçabuk (kırılma, yanma, kaçma hali). Yırtılma anında çıkan sesi anlatır.

Cırtalak : Şımarık, hoppa, züppe.

Cırtan : Küçük şelâle. Ahlâksız, huysuz.

Cırtanalık : Tatsızlık.

Cırtangeç : Ağustos böceği.

Cırt ile ilgili Cümleler

  • Cırtlak frenli bir motosikleti kim ister?
  • Fermuar mı yoksa cırt-cırt mı dikmeliyim karar veremiyorum.

Diğer dillerde Cırt anlamı nedir?

Almanca'da Cırt : interj. Ratsch!