Calumnies türkçesi Calumnies nedir

Calumnies ingilizcede ne demek, Calumnies nerede nasıl kullanılır?

Calumniate : Karalamak. Alnına leke çalmak. Alnına leke sürmek. Bühtan etmek. İftira atmak. Kara çalmak. Kirletmek. Suç atmak. İftira etmek. Çamur atmak.

Calumniated : Suç atmak. Kara çalmak. Alnına leke sürmek. İftira atmak. Kirletmek. Çamur atmak. Alnına leke çalmak. İftira etmek. Bühtan etmek. Karalamak.

Calumniates : Çamur atmak. Karalamak. Alnına leke sürmek. Kirletmek. Bühtan etmek. Kara çalmak. Alnına leke çalmak. İftira etmek. Suç atmak. İftira atmak.

Calumniating : Kirletmek. İftira etmek. Bühtan etmek. İftira atmak. Alnına leke sürmek. Kara çalmak. Alnına leke çalmak. Çamur atmak. Suç atmak. Karalamak.

Calumniation : Çamur. İftira etme. İftirada bulunma. İftira.

Calumets : İowa eyaletinde şehir. Barış piposu. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Minnesota eyaletinde şehir. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Barış çubuğu.

Calumny : Düşman ağzı. İftira. Gıybet. Kötü niyet. Çamur atma. Kemsöz. Uydurma. Suç atma. Ağır suç uydurma.

Calumniations : İftira. Çamur. İftirada bulunma. İftira etme.

Calumniator : İftira eden. Müfteri. Çamur atan kimse. İftiracı. İftirada bulunan.

 

Calumet : Minnesota eyaletinde şehir. Barış çubuğu. İowa eyaletinde şehir. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Barış piposu.

İngilizce Calumnies Türkçe anlamı, Calumnies eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Calumnies ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blueprints : Tasarlamak. Ayrıntılı tasarı. Ozalit. Taslak. Mavi kopya çıkarmak. Planı mavi kağıda çekmek. Ozalit kopya. Proje. Kılavuz.

Defamatory : Karalayıcı. Leke düşüren. Leke düşüren (itibara vb). İftira olan. İftira niteliğinde olan. Onur kırıcı. Lekeleyen. İftira atan. Küçültücü. Şerefini lekeleyen.

Slanderous : Karalayıcı. İftira niteliğinde. Kötüleyen. Yerici. İftira atan. İftiralı.

Tittle tattling : Laklak. Dedikodu. Çene çalma. Dedikoducu. Gevezelik. Ufak dedikodu. Laklakıyat. Dedikodu yapmak.

Complaints : Rahatsızlık. Suçlama. Şikayet sebebi. Şikayetler. Şikayet. Sitem. Ağlayıp sızlanma. Dert. Yakınma.

Animus : Niyet. Kin. Gaye. Dişi kişiliğinde erkeksi taraf (jung). Maksat. Nefret. Hedef. Düşmanlık. Ters mizaç.

Blackening : Kara renge bürünme; ışık alan fotoğraf plağının gittikçe koyulaşması. Demir tannat kararması. Karalaştırma. Karartma. Kararma.

Libel : Yayın yoluyla hakaret etmek. Onur kırıcı yayın yapmak. Ağır suç atma. İftira etmek. Karalamak. Yazılarıyla iftira etmek. Karalayıcı yerme. Yazılı iftira.

Malicious intent : Aldatma kastı.

Aspersion : Haksız suçlama. Kutsal su serpme. Leke sürme. Hakaret. Çamur. Serpme.

Calumnies synonyms : denigrative, malediction, calumniations, libellous, malevolence, doodle, scandal, slander, calumny, doodled, calumniation, harmful, denigrations, doodling, aspersions, calumniatory, malices, bad intention, mala fide, mala fides, ill will, traducements, defamations, malignities, denigrating, malice, draft quality, complaint, slandering, malignity, doodles, evil intent, evil intention.

 

Calumnies zıt anlamlı kelimeler, Calumnies kelime anlamı

Harmless : Saf. Masum. Temiz kalpli. Kendi halinde. Zararı dokunmayan. Zararsız. Suçsuz.