Carry weight türkçesi Carry weight nedir

Carry weight ile ilgili cümleler

English: His opinions carry weight.
Turkish: Onun fikirleri önemlidir.

Carry weight ingilizcede ne demek, Carry weight nerede nasıl kullanılır?

Carry : Elde etmek. Yayımlamak. Üzerinde bulundurmak. İçermek. Çakmak. Satışa sunmak. Sağlamak. Bulaştırmak. (toplama ve çarpmada sayıyı sonuncu basamağa) geçirmek.

Weight : Bir cisme yer'in ya da başka bir gökcisminin uyguladığı çekim kuvveti. Sıklet. Tartma. Ağırlaştırmak. Ağırlık. Ölçmek. Bir ölçme sürecinde belli sınar ve terimlerin, göreli konumunu ya da nicel payını gösteren sayısal değer. İtibar. Halter. Sıkıntı.

Carry weight with : Önemi olmak. Etkisi olmak. Önem taşımak.

Carry a message : Haber taşımak.

Carry a motion : Bir teklifi onaylatmak.

Carry a person off his feet : Alt etmek. Sersemletmek. Bir insanı dizlerinin üzerine çöktürmek.

İngilizce Carry weight Türkçe anlamı, Carry weight eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Carry weight ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Mattering : İltihaplanmak. Mesele. Önem taşımak. Madde. Fark etmek. Önemi olmak. Cisim. Farketmek. Konu.

Concern : Hakkında olmak. -i ilgilendirmek. Karışmak. İlgilendirmek. Kaygı. Ait olmak. Endişe. Firma. İlgili olmak. Endişelendirmek.

 

Concerns : Kaygılandırmak. İlgi. Ait olmak. İlgilendirmek. Karışmak. Endişelendirmek. Kaygılar. İlişkisi olmak.

Dictate : Söylemek. Zorla kabul ettirmek. İmla yazdırmak. Dikte etmek. Yazdırmak. Gerektirmek. Emretmek. Söyleyip yazdırmak. Söyleyerek yazdırmak. Belirlemek.

Bulk : En önemli kısım. Hacim. Şişirmek. Genişlemek. Oylum. Dolgu maddesince zengin yemler. Hantal gövde. Şişmek. Eşya. Sindirim sistemini mekaniksel olarak dolduran, hayvana tokluk hissi veren, kuru maddesinde % 18’den fazla ham selüloz içeren saman, kavus ve kabuklarla koçanlar.

Dictating : Dikte ediliyor. Belirlemek. Emretmek. Zorla kabul ettirmek. Dikte etmek. Söyleyerek yazdırmak.

Dictated : Söyleyerek yazdırmak. Belirlemek. Dikte etmek. Zorla kabul ettirmek. Dikte edilmiş. Emretmek.

Bulked : Büyümek. Sevkiyatın net ağırlığı saptanmış. Şişirmek. Şişmek.

Matter : İş. Yazılı belge. İltihaplanmak. İrinlenmek. Sebep. Önemi olmak. Özdek. Fizik, kimya, sosyoloji alanlarında kullanılır. Farketmek. Cisim.

Dictates : Söyleyip yazdırmak. İmla yazdırmak. Emretmek. Yazdırmak. Dikte etmek. Söylemek. Gerektirmek. Söyleyerek yazdırmak. Belirlemek.

Carry weight synonyms : cast a spell on, enamor, mattered, colour, affects, empierce, bulks, be important, catch up, act on, affect, enamoring, be decisive in.