Causa türkçesi Causa nedir
Causa ile ilgili cümleler
English: What is the difference between a causal relationship and a casual relationship?
Turkish: Nedensel ilişkiyle gündelik ilişki arasındaki fark nedir?
Causa ingilizcede ne demek, Causa nerede nasıl kullanılır?
Causa sine qua non : Gerekli şey. Hayati öneme haiz şart (sebebi olan bir ilişki sağlamak için). Gerekli koşul.
Gift causa mortis : Ölüme bağlı hibe. Ölümle karşı karşıya olan bir kişi tarafından veren kişinin ölmemesi durumunda mülkiyetin geri verileceği şartıyla belirli bir alıcıya verilen hibe.
Causal : Sebep mahiyetinde. Sebebi olan. Sebep gösteren. Sebebe ait. Neden oluşturan. Nedensel. Nedeni olan.
Causal analysis : Nedensel çözümleme. Çizelgelenmiş ve bağıntı çözümlemesinden geçirilmiş verilere dayanarak incelenen değişkenler arasında nedensel sıra düzeni kurma işlemi. Etken analizi.
Causal chain model : Nedensel zincir modeli.
Causal relationship : Olaylar ya da değişkenler arasında gözlenen ve bağımsız değişkeni önceleyen herhangi bir sınama etkeni karşısında yitirilmeyen bağıntı. Nedensel ilişki.
Causal relation : Bir şeyin diğerinin sebebi olmasını sağlayan ilişki. İlliyet bağlantısı. İlliyet ilişkisi. İlliyet rabıtası. Nedensellik ilişkisi. Nedensellik bağı.
Causal process : Nedensel süreç.
Causal loop diagram : Nedensel döngü diyagramı.
Causal inference : Nedensel çıkarsama.
İngilizce Causa Türkçe anlamı, Causa eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Causa ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Considerations : Mülahazalar. Saygı. Düşünme. Göz önüne alma. Göz önünde tutma. Dikkate alınacak hususlar. Bedel. İtibar. Düşünceler.
Causation : Neden olma. Sebep olma. Nedensellik. Neden sonuç ilişkisi. İlliyet.
Factor : Öğe. Hayvan beslemede, bir vitamin, mineral veya diğer bir besin maddesi veya besin maddesi olmayan, genellikle hayvanın büyümesi veya döl verimi üzerine etkili olan, tanımlanmış veya henüz tanımlanmamış bulunan madde. istatistiksel çalışmalarda, kategorik değişken ve nitel özelliğe sahip değişken, etmen. İstatistiksel çalışmalarda, kategorik ve nitel özelliğe sahip değişken. Kalıtımsal özellik taşıyan gen. Etken. Etmen. Bir olayın oluşumunu etkileyen değişkenlerden her biri. Karmaşık bir yapı içinde örgütlenmiş olan oluşumların temel bileşenleri sayılan ve çeşitli ölçerlerle elde edilen ölçümlerin aralarında bağıntılı olmasını sağladığı tasarlanan ana öğelerden her biri. bk. etken çözümlemesi. Faktör. etken. Vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan haklarını devralan finansal kuruluş.
Abdominal fat necrosis : Karın yağı nekrozu. Karın içi yağ nekrozu.
Motived : Güdü. Saik. Motif. Sevk-i ilahi. Yönlendirmek. Devindirici. Motive etmek. Etkilemek.
Motive : Bireyleri bilinçli ve amaçlı eylemlerde bulunmaya yönelten dürtü ya da dürtüler bileşkesi. Motive etmek. Tepki ve davranışları devindiren iç ve dış etki. Güdü. Sevk-i ilahi. Genel anlamda gerek bilinçli, gerek bilinçsiz olarak davranımı doğuran, devamını sağlayan ve ona yön veren herhangi bir içtepi, itki ve tavır. organizmanın, belli bir amaca göre, birbirine bağlı bir dizi davranım göstermesini gerekli kılan gereksinim. bir etkinlik ya da eylemin gizli nedeni. kaynağı, dürtüde olduğu gibi, duygulanım olmayıp us olan neden. Devindirici. Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır.
Cases : Tuhaf tip. Durum. Dava. Kutu. Olay. Görüş. Kap. Çanta. Valiz.
Lawsuit : Sorunca. Hukuk davası. Duruşma. Yargılama. Dava ikamesi. Dava.
Grounds : Saha. Stadyum. Tortu. Temel. Dayanak. Telve. Mesnet.
A crochordon : Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom. Akrokordon.
Causa synonyms : class action suit, countersuit, legal proceeding, bastardy proceeding, abdomen, justifications, accounts, cause, abdominal distention, causatively, paternity suit, suit, abaxial, a c syndrom, abamectin, matter of, motivation, civil suit, forwhy, occasion, case, abdominal palpation, abattoir, a c deformity, inducements, inducement, moot, criminal suit, class action, justification, account, abdominal pain, incentive.

Bu kısımda Causa kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Causa ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Causa anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Causa ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.