Confiscate türkçesi Confiscate nedir

  • El koymak.
  • Zaptetmek.
  • El koymak (mala).
  • Ele geçirmek.
  • Müsadere etmek.
  • Kanunen el koymak.
  • İstimlak etmek.
  • Kamulaştırmak.
  • Haciz koymak.
  • Haczetmek.
  • Toplamak (yasaklanmış şeyi).

Confiscate ile ilgili cümleler

English: I confiscated a gun from a student this morning.
Turkish: Bu sabah bir öğrenciden bir silah ele geçirdim

English: I'll have to confiscate your knife.
Turkish: Bıçağına el koymak zorunda kalacağım.

English: I confiscated it.
Turkish: Ona el koydum.

English: I confiscated Tom's knife.
Turkish: Tom'un bıçağına el koydum.

English: If you leave your textbooks at school during the break, they'll get confiscated.
Turkish: Kitaplarınızı mola anında okulda bırakırsanız, onlar toplatılırlar.

Confiscate ingilizcede ne demek, Confiscate nerede nasıl kullanılır?

Confiscated : Müsadere edilmiş. Kanunen al konulan. El konulan. Tahsis edilmiş. Haczedilmiş. Elinden alınmış olan (mülkiyet, para, vs.).

Confiscates : Haciz koymak. İstimlak etmek. El koymak (mala). Toplamak (yasaklanmış şeyi). Kamulaştırmak. Ele geçirmek. Müsadere etmek. Haczetmek. Zaptetmek. Kanunen el koymak.

Confiscating : Haczetmek. Kanunen el koymak. Kamulaştırmak. İstimlak etmek.

Confiscation : İstimlak. Hukuk, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Mülkiyet konusu olan bir mal ya da hakkın devlet tarafından zorla alınması. Kamulaştırma. Zoralım. Zorla alma. Haciz. El koyma. Zapt. Toplama (yasaklanmış şeyi).

 

Confiscations : Müsadere. Haciz. Kamulaştırma. İstimlak.

Confiscator : Rehin amacıyla başkasına ait malı hapseden kimse. Yasal bir hakkı kaldıran kimse. Ele geçiren veya el koyan kimse. Haciz koyan kimse. Haciz koyan.

Confiscable : Haczi mümkün. Haczi mümkün olan. Haczedilebilir. Kanunen el konulabilir. Ele geçirilebilir.

Confiscators : Ele geçiren veya el koyan kimse. Haciz koyan. Rehin amacıyla başkasına ait malı hapseden kimse. Haciz koyan kimse. Yasal bir hakkı kaldıran kimse.

Confiscatory : Müsadere ile ilgili. El koyar gibi. Acımasız. İnsafsız. Haydut gibi.

İngilizce Confiscate Türkçe anlamı, Confiscate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Confiscate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Corner : Virajı almak. Köşe dönmek. Yakalamak (konuşmak veya konuşturmak için). Piyasasını ele geçirmek. Kıstırmak. Köşeye kıstırmak. Köşeye sıkıştırmak. Viraj almak. Köşe oluşturmak. Köşe.

Sequester : İnziva. Tecrit etmek. Müsadere. Canlılığını kaybetmiş kemik parçasını sağlam kısımdan ayırma. canlılığını kaybetmiş ve çevre dokulardan ayrılmış doku parçası, sekestrum. Ayırmak. Haciz. Ayrı tutmak. Müsadere etme.

Forfeit : Bir hakkınından mahrum kalmak. Ceza. İhmalden dolayı kaybedilen şey. Ceza olarak kaybetmek. Ceza olarak vermek. Kayıp. Zarar. Bedel. Yoksun kalmak. Ceza olarak kaybetme.

Impound : Başıboş hayvanları kapamak. Geçici olarak el koymak. Ağıla kapamak. Hapsetmek. Tutuklamak. Kapatmak. Toplamak.

 

Annex : Habersiz almak. İlave. Kasaba ya da köy gibi küçük yerleşme yerlerini oluşturan kom, oba adı da verilen uzak komşuluk birimlerinden her biri. bir yapıya sonradan eklenmek üzere yapılan ve anayapıya bağlı olması her kez gerekmeyen yardımcı bölüm. İstila etmek. Ek bina. İlhak etmek. İlhak. Katmak. Eklemek.

Nationalizing : Millileştirmek. Bir özel girişimi devlet mülkiyetine tabi kılmak. Devletleştirmek. Kamusallaştırmak. Ulusallaştırmak.

Bridling : Dizgin. Gem vurmak. Frenlemek. Yular takmak. Ata başlık takmak. Başkaldırmak. Başını hafifçe kaldırarak öfkesini veya beğenmediğini belli etmek. Kızmak. Karşı gelmek.

Appropriates : Kendine maletmek. Üstüne oturmak. Uygun. Mülk edinmek. İç etmek. Özelleştirmek. Münasip. Tensip etmek. Ayırmak.

Impressing : Zorlamak. Zorla askere almak. İz bırakmak. Aklına sokmak. Baskı yapmak. Etkilemek. Damgalamak. Sıkıştırmak.

Confiscate synonyms : confiscating, dispossesses, condemns, attaching, arrest, assume, impresses, bridled, garnishee, curb, lost, appropriated, expropriate, nationalise, commandeering, impress, impounds, nationalising, curbed, garnish, distresses, commandeers, captures, expropriates, acquire, curbs, expropriating, distress, arrests, sequestrates, embargo, dispossess, sequestrate.

Confiscate zıt anlamlı kelimeler, Confiscate kelime anlamı

Give : Ödemek. Doğruluğunu kabullenmek. Tanımak. Koparmak. Uçlanmak. Armağan etmek. Esnemek. Bel vermek. İtiraf etmek. Düzenlemek.

Won : Kazanç. Kazanıldı. Kazanan. Kazanmak. Won (finlandiya terimi). Güney kore para birimi.

Confiscate ingilizce tanımı, definition of Confiscate

Confiscate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To appropriate to the public use. To seize as forfeited to the public treasury. Seized and appropriated by the government to the public use. Forfeited.