Constructive türkçesi Constructive nedir

Constructive ile ilgili cümleler

English: Your opinion is very constructive.
Turkish: Düşünceniz çok yapıcı.

English: I think we should use our time a bit more constructively.
Turkish: Bizim zamanı biraz daha yapıcı kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.

English: All you ever do is nitpick. I wish you could say something more constructive.
Turkish: Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.

English: Why don't you do something constructive for a change?
Turkish: Bir değişiklik için neden daha yapıcı bir şey yapmıyorsun?

English: Marital arguments should always be constructive to a marriage.
Turkish: Evlilik tartışmaları, bir evlilik için daima yapıcı olmalıdır.

Constructive ingilizcede ne demek, Constructive nerede nasıl kullanılır?

Constructive breach : Yapıcı ihlal.

Constructive criticizm : Yapıcı eleştiri.

Constructive fraud : Yapıcı hile.

Constructive interference : Yapısal girişim. Yapıcı girişim. Yapıcı karışma.

Constructive symbiosis : İki organizma arasında görülen birinin fizyolojik olarak diğerinden faydalandığı ilişki. Konstruktiv simbiyozis.

 

Think constructively : Faydalı bir şekilde düşünmek. Yeni ve daha iyi fikirler ileri sürmeye çalışmak. Yapıcı şekilde düşünmek.

Perineal reconstructive surgery : Perineum bölgesinde biçimlenen değişik derecelerdeki yaralanma ve yırtıkların onarıldığı cerrahi girişim. Perineum rekonsturiktif cerrahi.

Deconstructive : Yapı çözümcü.

Reconstructive : Yeniden yapılandırıcı. Yeniden inşa ile ilgili. Rekonstrüktif. Yeniden yapıcı. Yeniden inşa edilme eğilimi.

Nonconstructive : Yapıcı olmayan. Olumlu olmayan. İnşa etmeyen. Müspet olmayan. Yapısal olmayan.

İngilizce Constructive Türkçe anlamı, Constructive eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Constructive ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Organic : Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Hidrokarbon zinciri veya halkası taşıyan maddeler. Esasi. Canlı organizmadan elde edilen, yapısında karbon içeren. organlardan oluşmuş yapı gösteren. Organik. Bedensel. Kökeni bitkisel ve hayvansal olan (özdek). Örgütsel. Doğuştan.

Roundabout : Toplu. Dolaylı bir şekilde meramını anlatma. Göbek. Toparlak. Dolambaçlı yol. Gereksiz kelimeler kullanma. Yuvarlak kavşak. Taşıt gidiş ve gelişlerinin yalnız bir yönde ve aynı düzeyde, özekteki bir adacığın çevresinde yer aldığı yol kavşağı. Ceket.

Affirmatives : Doğrulayıcı. Olumlu cevap. Olumlayıcı. Doğrulayan. Kesin.

Promotional : Kurmayla ilgili. Tanıtıcı. Reklamla ilgili. Reklam. Terfiye ait. Kuruluş. Kurma ile ilgili. Yükselme. Terfi.

Daedalian : Usta. Ustalıkla veya mahirane bir şekilde oluşturulmuş ya da çalışılmış. Zeki. Ustaca yapılmış. Yetenekli. Ustalıkla işlenmiş. Becerikli. Hünerli. Marifetli.

 

Builder : Yapı ustası. Yapı kurucu. Yapsatçı. Mimar. Müteahhit. İnşaatçı. Kurucu. Yapı yapma işini, alım satım amacıyla yapan kişi ya da kuruluş.

Improver : Düzenleyici. Reformcu. Düzelten kimse. Düzeltici. Gönüllü çalışan kimse. Yenilikçi. Islahatçı. Çırak.

Architect : Bir filmin bezemlerinin hazırlanmasıyla ilgili tüm işleri yöneten kimse. Mimar. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yapmak. Sanat yönetmeni. Planlamak. Tasarlamak.

Favorable : Avantajlı. Lütufkar. İyi. Faydalı. Müsait. Uygun. Taraftar. Elverişli. Ahım şahım.

Mongers : Satıcı. Tablacı. Esnaf. Perakendeci tüccar. İşportacı. Seyyar satıcı. Yapan. Tacir. Tüccar.

Constructive synonyms : structured, adjutant, efficacious, good, adjunct, circumlocutional, oblique, approbative, acolyte, builders, affirmative, adjuncts, favourable, secondhand, authors, undirect, maker, indirect, shaping, constructional, veiled, positives, constitutive, construction, constructing, salutary, asset, rehabilitative, able bodied, conceiver, building, authoresses, surer.

Constructive zıt anlamlı kelimeler, Constructive kelime anlamı

Neutral : Rengi belli olmayan. Yayma özellikleri gelen ışığın dalga boyuna bağlı olmayan yayıcı. Tarafsız ülke. Ilın. Seçmez yayıcı. Herhangi bir konuda anlaşamayan iki karşıt düşünürler arasında hiç bir yana katılmayarak yönsüz kalma. Üçlü, dörtlü elektrik kablolarındaki toprak teli. Sistematik. Cinsiyet organı olmayan. Ph'sı 7.0 olan; ne asit ne de baz olan madde.

Destructive : Zararlı. Destrüktif. Tahrip edici. Bozucu. Yıkıntılı. Yıkıcı. Yok edici. Tahripkar. Kıran.

Negative : Negatif görüntü elde etmek için alıcıda kullanılan boş film. bu yolda kullanılmış fakat henüz işlemelikte işlenmemiş dolu film. işlemelikte işlenerek üzerinde negatif görüntü belirmiş olan film. negatif görüntü. (genellikle) doğadakinin ters renk tonunda görüntü veren duyarkatları ve bu görüntüleri anlatır. tv. uç değiştirme yoluyla almaçta oluşturulan ve doğadakinin ters renk tonunda olan görüntü. Çürütmek. Olumsuz söz. Reddetmek. Ters. Menetmek. 1—a. kon dizgesinde, özeğe göre seçilen, bir bölgede alınan yerlerin imi. b. çıkarma işlemi imi. 2-durgun elektrikte ebonit çubuğun sürtünmesiyle oluşan yük imi. bir atom ya da atom kümesinin elektron kazanmasıyla oluşturduğu yük imi (bk. eksin). Geri çevirmek. Bir imlemede artı doğrultunun tersine yönelmiş sayılara verilen im. yalnız iki eşlemi bulunan nesneler den birine verilen im; eksi yük gibi. sayıların sıfırdan küçük olanlarına verilen im. iki sayıdan, iki nicelikten birini ötekinden çıkarma işlemini belirleyen im. Etkisiz hale getirmek.

Constructive ingilizce tanımı, definition of Constructive

Constructive kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Employed in construction. Having ability to construct or form. As, to exhibit constructive power.