Coping with türkçesi Coping with nedir

  • Yerine yetirmek.
  • Başa çıkmak.
  • Uğraşarak.
  • Üstesinden gelmek.
  • Uğraşma.
  • İle ilgilenmek.
  • Ele almak.

Coping with ile ilgili cümleler

English: Ali is having trouble coping with the fact that his son committed suicide.
Turkish: Ali oğlunun intihar etmesi gerçeğiyle başa çıkmada sorun yaşıyor.

English: Tom has trouble coping with people like Mary.
Turkish: Tom'un Mary gibi insanlarla başetme sorunu var.

Coping with ingilizcede ne demek, Coping with nerede nasıl kullanılır?

Coping : Taşlamayla biçimleme. Koping. Harpuşta. Duvar semeri. Duvar tepeliği.

With : İle ilgili. Li. İle beraber. Canlı. İle. Birlikte. -lı. Nedeniyle. Beraber. Beraberinde.

Coping saw : Kıl testere. Döner lamalı testere. Oyma testeresi. Oyma testere. İnce dişli testere. Zıvana testeresi. İnce dişli kollu testere.

Coping stone : Saçak taşı. Duvar semeri taşı. Korniş taşı. Harpuşta taşı. Son rötuş. Duvar tepeliği taşı.

Copings : Harpuşta. Duvar tepeliği. Koping. Taşlamayla biçimleme. Duvar semeri.

Abound with : Çok olmak (bir yerde). Bol olmak (bir yerde). Dolu olma. Taşma. İle dolu olmak.

İngilizce Coping with Türkçe anlamı, Coping with eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Coping with ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Get to grips with : İcabına bakmak. Güç bir işle ciddi olarak uğraşmak. İle uğraşmak. İle mücadele etmek. İle savaşmaya başlamak. İle çekişmek. İşe eğilmek. İle uğraşmaya başlamak. Üzerinde ciddi olarak durmak.

Approached : Yanaşmak. Başvurmak. Temasta bulunmak. Yaklaşım. Benzemek. Andırmak. Ulaşmak. Girişmek. Çok benzemek.

Go at : Saldırmak. Üzerinde çalışmak. Hücum etmek.

Arrive : Gelip çatmak. Dönmek. Yetişmek. Gelip dayanmak. Ayak basmak. Başarmak. Varmak. Başarı kazanmak. Doğmak.

Go around : Salgın olmak. Dolaşmak. Yeterince olmak. Gezinmek. Yayılmak. Herkese yetmek. İnsandan insana yayılmak. Gezinme. Çok kişiye bulaşmak (hastalık).

Break the back of : En zor engeli aşmak. En güç bölümünü tamamlamak. Alt etmek. En zor kısmını başarmak.

See to : İcabına bakmak. Alakadar olmak. İlgilenmek. Çaresine bakmak. Bakmak.

Handle : İşlemek. Geçinmek. Ele gelmek. Sıkıştırma kolu. El tutma yeri. Dokunmak. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yumuşacık olmak.

Strivings : Mücadele. Zorlu. Çaba gösterme.

Be wrapped up in : Aklı kalmak. -e kendini vermek. -e kendini kaptırmak. Tüm sevgisini vermek. Kendini kaptırmak.

Coping with synonyms : see about, striving, take an interest in, dealing, give it some thought, get over, accomplishes, accomplishing, efforts, achieve, discuss, coped, touch, aspiringly, bear up, take notice of, conquer, carry it off, tussle, discusses, tussless, tussled, approach, come to grips with, exserting, break through, deal, engage in, deal with, go about, help, handles, overcame.