Damak küçük atardamarı nedir, Damak küçük atardamarı ne demek

Damak küçük atardamarı; Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Fossa pterygopalatina'da, a. palatina descendens'ten ayrılan ve yumuşak damağın vasklurarizasyonuna katılan atardamar, arterya palatina minor.

Damak küçük atardamarı kısaca anlamı, tanımı

Atar : Cesaret, cüret, kudret. Çaput aygıtı. (Dutluca, İnönü Eskişehir)

Küçü : Dokuma tezgâhlarında arış ipliklerini açıp kapayan tarak. Gücü (dokuma aygıtında). Dokumacılıkta arış ipliklerini aralayan iplik tarak.

Atardamar : Kalbin sağ karıncığından akciğerlere, sol karıncığından vücudun diğer bölümlerine kan taşıyan damar, şiryan, arter.

Dama : Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun.

Damak : Ağız boşluğunun tavanı.

Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest.

Arterya palatina minor : Damak küçük atardamarı.

Arterya : Atardamar.

Katılan : Müdahil.

Yumuşak : Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Ilıman (iklim), sert karşıtı. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Okşayıcı, tatlı, hoş. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı. Kolaylıkla işlenebilen. Sessiz, hafif. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı.

 

Palatin : Omurgalılarda damağın kemik ya da kıkırdaktan oluşan sert damak bölgesi. Üst çene kemikleri arasında geriye doğru yerleşmiş bir çift kemik.

Ayrıl : Karşılaşma sırasında, yumrukoyuncularının birbirlerine kenetlenmeleri ve kendilerinden ayrılmamaları halinde orta hakemin verdiği komut. Bu durumda yumrukoyuncuları bir adım geriye açılırlar ve ancak ondan sonra vurabilirler. İki yolun ayrıldığı yer, yol kavşağı.

Damağ : Atlarda görülen damak hastalığı.

Fossa : Hendek, çukur.

Yumuş : İş, hizmet buyruğu: Bu çocuk hiç yumuş tutmuyor, ne yapacağız?. Toplantı, topluluk. İş, hizmet buyruğu. Vazife, hizmet, buyrulan iş, söz. Görev, vazife (Çayağzı). Ödünç alınan şey. İş, hizmet, ödev, vazife. İş, güç, çalışma.

Arter : Atardamar. Trafiği yoğun olan ana yol.

Minor : İlk notadan itibaren sırasıyla 1 tam, 1 yarım, 2 tam, 1 yarım ve 2 tam aralıklardan oluşan ses dizisi. Daha küçük.

Katıl : Yapılarda kullanılan dört köşe kiriş. Tahta paravana. Paravana biçiminde vestiyer. (Gökmenler, Çatak, Gedikli, Kızılağaç Saimbeyli Adana). Duvar içine konmuş olan ağaç kuşaklar. (Gökmenler, Çatak, Gedikli, Kızılağaç Saimbeyli Adana).

 

Mino : Ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, sığırcıkgiller (Sturnidae) familyasından, 26 cm kadar uzunlukta, Hindistan'da ormanlarda yaşayan bir tür. (Gracula religiosa ), Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının sığırcıkgiller (Sturnidae) familyasından bir kuş türü. Uzunluğu 26 cm. Hindistanda ormanlarda yaşar.

Diğer dillerde Damak küçük atardamarı anlamı nedir?

İngilizce'de Damak küçük atardamarı ne demek ? : arteria palatina minor