Debenture bond türkçesi Debenture bond nedir

Debenture bond ingilizcede ne demek, Debenture bond nerede nasıl kullanılır?

Debenture : Senet. Tahvil. Borç senedi.

Bond : Birbirine yapışma. Bağlamak. Birleştirmek. Fizik, kimya, gümrük, iktisat alanlarında kullanılır. İlişki. Birleşme. Yapışma. Bono. Tahvil. Yapıştırmak.

Debenture holder : Borç belgitini taşıyan, satın alan, saklayan kişi. Borç senedi hamili. Tahvil sahibi. Borç belgiti iyesi.

Debenture stock : Ödenemez pay belgiti. Rüçhan hakkı olan hisse senedi. Rüçhanlı hisse senedi. Ödenmesi, kapatılması olanaksız bulunan, ancak iyeliğin aktarımı yoluyla işlem görebilen pay belgiti. Öncelikli hisse senedi.

Debentures : Teminatsız tahviller. Rehinli tahvilat. Hisse senedi çıkaran şirkete tam inanma ve güvenmeye dayalı özel bir mülkiyet tarafından güvence altına alınmamış tahviller.

Debentures issued by state : Devletin uzun süreli borçlanma yoluyla ve para sağlama amacıyla çıkardığı borç belgitleri. Devlet borç belgiti.

İngilizce Debenture bond Türkçe anlamı, Debenture bond eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Debenture bond ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bill of exchange : Poliçe kambiyo senedi. Çek. Kambiyo senedi. Poliçe. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Ticaret senedi. Bir kişinin başka bir kişi üzerindeki alacağını belirli bir süre sonunda bir üçüncü kişiye ya da göstereceği bir başka kişiye ödemesi için borçlusuna gönderdiği tecimsel belgit. Ödek. Bir alacaklının borçlusuna hitap ederek borcunu ödemesi için yazı ile gönderdiği ödeme emri.

 

Unguaranteed bond : Büyük bir banka veya şirketin bağlı olduğu holding tarafından anaparanın ve faizin ödenmesine güvence verilmeyen tahvil.

Long term bond : Kamu ve özel kesim tarafından değişken veya sabit faizli, kupon ödemeli ya da iskontolu olarak çıkarılan bir yıldan uzun vadeli borç senedi. krş. bono.

Unguaranteed income bond : Büyük bir banka veya şirketin bağlı olduğu holding tarafından anaparanın ve faizin ödenmesine güvence verilmeyen tahvil.

Debenture : Senet. Borç senedi.

Stock : Stok etmek. Varlık. Et suyuna çorba. Sıradan pay belgiti. Gövde (ağaç vb.). Alıcıda ya da basım aygıtında kullanılmamış, duyarkatı ışıkla etkilenmemiş film. Nesil. Hisse senedi. Et suyu. Malzeme.

Translation : Özdeğin konum değiştirme devinimi. Çeviri. Tebdil. Bir nesnenin aynı doğrultuda yer değiştirmesi. Basınç altında bulunduğu, zaman kristallerinin ana eksenine dik düzlemler boyunca kırılarak buzulun, plastik akmasını sonuçlayan nitelik. Öteleme. Bir yerden başka yere aktarma. Matematik bir uzayı ya da uzay içindeki nesneyi, aynı doğrultuda bir yerden başka yere götürme işlemi. Mrna’nın taşıdığı genetik bilgiye göre ribozomlarda amino asit dizisinin saptanarak proteinlerin sentezlenmesi, translasyon.

 

Commutation : Hafifletme (ceza). Ceza hafifletme. Kısa mesafede gidip gelen tren servisi. Değişme. Yerdeğişim. Cezayı hafifletme. Aralıklı ölçeğin taşıdığı özelliklerden biri olan ve aşağıdaki sayıltıyı uygulama olanağı veren kural : "a ve b gerçek sayılarsa, a+b = b+a ve ab=ba'dır.". Hafifletme ceza. Komütasyon.

Conversion : Çevirme dili. Evirtim. Din değiştirme. Bir kimyasal tepkimede tepkenlerin tüketilme oranı. Bir özdeğin kèndi eşizine dönüştürülmesi. örn. iki şekerden dekstrozun levüloza dönüştürülmesi. Dönüşme. Tebdil. İhtida. Çekirdek tepkime kabında, bir gereci bölünebilir özdek durumuna getirme süreci. örn. th232'nin u233'e çevrilmesi. *. Dönme.

Bond : Kimi gümrük işlemlerinde, bir şeyin yapılması ya da yapılmaması için, ilgili kişiden, biçimine uygun olarak gümrükçe alınan belge. Bono. Antrepoya koymak. Yapıştırmak. Tutturmak. Birleştirmek. Fizik, kimya, gümrük, iktisat alanlarında kullanılır. Resmi. Birleşmek. Bağlamak.

Debenture bond synonyms : holding, bank annuities, stocks, unsecured bond, transformation, equity security, commutations, bill.