Dependants türkçesi Dependants nedir

  • Bağımlı kimse.
  • Başkasına muhtaç kimse.

Dependants ingilizcede ne demek, Dependants nerede nasıl kullanılır?

Dependant : Birine ekonomik yönden bağımlı. Muhtaç. Başkasına muhtaç kimse. Bağımlı kimse. Birine ekonomik bağımlılığı olan kimse. Bağlı. Bağıntılı. Tabi. Bağımlı. Başkasının eline bakan.

Interdependant patents : Bir bulgu ile ilgili bulunan ve o bulguyu tamamlar nitelikte olduklarından, ayrı belgeler alınmış olsa bile bağımsız olarak kullanılması olanaksız belgeler. Birbirine bağlı belgeler.

Dependance : Bağlılık. Güven. Güvenme. İlişki. Sarkma. Asılma. Tabiiyet. Bağımlılık. Başkasının sırtından yaşama. Dayanma.

Dependancy : Dependans.

In dependance : Karara bağlanmamış. Askıda.

Dependability : Güvenirlik. Güvenilebilirlik.

Depend on : -nin desteğine bel bağlamak. -e güvenmek. -e bağlı olmak. -e bel bağlamak. Bağlı olmak. Bel bağlamak. Eline bakmak. İtimat etmek. Güvenmek. İnanmak.

Dependably : Güvenilir bir şekilde. Güvenilir bir biçimde.

Dependableness : Güvenilir olma durumu. Güvenilirlik.

Technological dependance : Bir ülkenin üretim sürecinde kullandığı teknolojileri kendisi üretemeyip, sürekli dışalım yoluyla sağlaması durumu. Teknolojik bağımlılık.

İngilizce Dependants Türkçe anlamı, Dependants eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Dependants ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Independence : New york eyaletinde yerleşim yeri. Bağımsızlık. Dışa bağımsızlık. Serbestlik. Hürriyet. Özgürlük. Louisiana eyaletinde yerleşim yeri. İki olay ya da değişken arasında birindeki değişmelerin ötekine bağlanabileceği bir ilişkinin oimasi ya da bağıntı çözümlemesi sonucu anlamlı bir bağıntının bulunması durumu, bk. anlamlılık, bağımsızlık. Kimseye muhtaç olmayacak kadar gelir. Bağışımlık.

Codefendant : Birlikte dava olunan. Müşterek zanlı. Müşterek davalı.

Suspect : Şüpheli. Kuşku duymak. Şüphelenmek. Sanmak. Tahmin etmek (bir şeyin olacağını). -den şüphelenmek. Güvenmemek. Kuşkulanmak. Değerinden şüphe etmek. Şüphe duymak.

Helpless : Yeteneksiz. Savunmasız. Miskin. Zayıf. Umarsız. Beceriksiz. Biçare. Güçsüz. Beli bükük. Çaresiz.

Litigant : Dava tarafı olan. Dava eden. Davacı.

Dependant : Bağlı. Bağımlı. Birine ekonomik bağımlılığı olan kimse. Tabi. İlişkili. Bağıntılı. Muhtaç. Birine ekonomik yönden bağımlı.

Interdependent : Bağımlı. Birbirine bağımlı. Birbirine bağlı olan. Birbirine bağlı. Birbirine muhtaç. Karşılıklı bağımlı.

Appendages : Askıntı. Katkı. Ek. İlave. Uzantı.

Parasitic : Parazit. Parazitik. Asalaksal. Parazitli. Asalak. Asalak ile ilgili. Yayını bozan. Asalağa bağlı, asalak sayılan, asalaktan ileri gelen. İç türemeli. Asalaklarla ilgili.

Mutualist : Birbirine bağımlı. Karşılıklı bağımlılığı destekleyen kimse. Karşılıklı sosyal ve bireysel dayanışmaya inanan kimse. Karşılıklı bağımlı. Mutualizm savunucusu.

 

Dependants synonyms : co defendant, mutually beneficial, leechlike, myrmecophilous, babelike, appendage, underage, bloodsucking, reliant, independency, litigator, unfree, parasitical, dependents, symbiotic, accused.

Dependants zıt anlamlı kelimeler, Dependants kelime anlamı

Independent : Kendi geçimini sağlayan. Kendi geliri ile geçinebilen. Özgür. Müstakil. Başına buyruk. Hür. Bağımsız. Ayrı. Maddi yönden bağımsız. Bağımsız (ekonomik açıdan).

Free : Asalak olmayan, beslenme yönünden bağımsız, kendibeslek olan. Bedava. Parasız. Serbestçe. Rahatlatmak. Hiçbir biçimde herhangi bir koşula bağlı olmayan, özgür olan. Serbest. Bilgisayar, fizik alanlarında kullanılır. Muaf. Beleş.

Plaintiff : Müşteki. Davacı. Müddei. Şikayetçi. Dava eden.