Discording türkçesi Discording nedir

Discording ingilizcede ne demek, Discording nerede nasıl kullanılır?

Apple of discord : Anlaşmazlık konusu.

Cause discord : Nifak sokmak.

Sow discord : Aralarını bozmak. Ara bozmak. Anlaşmazlık yaratmak. Mesele çıkarmak.

Discord : Gürültü. Fikir ayrılığı. Falso. Anlaşmazlık. Ahenksizlik. Kavga. Akortsuzluk. İhtilaf. Düşünce ayrılığı. Uyuşmazlık.

Discordance : Uygunsuzluk. Anlaşmazlık. Ahenksizlik. Uyumsuzluk. Diskordans.

Discordant pluton : Uyumsuz sokulma. Uyumsuz plüton. Sınırları, komşu kayaçlarındaki katmanlaşmayı ya da yapraklaşmayı enine kesen magmatit kütle.

Discordantly : Uygunsuz bir halde. Uyumsuz bir şekilde. Kızgın tonlarla. Melodik olmayan bir şekilde. Ahenksiz bir şekilde. Ahenksizce. Muhalif bir biçimde.

Discordant structure : Birbiri üzerine oturmuş tortul katmanlar arasında yaşa ve eğime göre uyumluluk bulunmaması durumu, bk. uyumlu yapı. Uyumsuz yapı. Diskordant yapı.

Discordant : Ahenksiz. Kulak tırmalayıcı. Uyuşmayan. Uyumsuz. Anlaşmayan. Akordsuz. Muhalif. Düzensiz. Karşı. Kulak tırmalayan.

Discords : Uyuşmazlık. Akortsuzluk. Falso. Anlaşmazlık. İkilik. Gürültü. Kavga. Uyuşma. Uyumsuzluk. İhtilaf.

 

İngilizce Discording Türkçe anlamı, Discording eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Discording ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blowup : Şişirilebilen. Öfke patlaması. Agrandisman. Fotoğraf büyütme. Tepesi atma. İnfilak. Büyültme. Patlama.

Agreement : Kontrat. Düşünce ve amaç bakımından birleşip uyuşma. krş. sözleşme. Pakt. Muvafakat. Gramer, iktisat, ekonomi, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Türkçede cümle içinde özneyle yüklemin şahıs ve sayı bakımından birbirine uyması: şükriye, gerçekleşeceğini kimsenin söyleyemeyeceği bir ümide mahkum edilmiş bulunuyordu (t. buğra, yalnızlar, s. 119). siz doğru dürüst konuşmasını bilmez misiniz hiç? (t. buğra, göst.e. s. 216). kolcular bildikleri halde yolunu beklemek şöyle dursun, rasgeldikleri yerde hatırını alırlar, gönlünü hoş ederlerdi (r. h. karay, memleket hikayeleri: küs ömer, s. 73) vb. Uygun bulma. Uzlaşma. Antlaşma. Razı olma.

Dissidence : Görüş ayrılığı. Muhalefet. Karşı koyma.

Alignment : Sıraya dizme. Sıra. Düzenleme. Sıralama. Hiza. Gruplaşma. İşbirliği yapma. Hizalanma.

Difference of opinions : Görüş farklılığı. Bir hak, bir konu üzerinde iki yan'ın görüşleri arasında beliren aykırılık. Görüş ayrılığı. Görüş farkı. Fikir farklılığı. Katılmama. Düşünce farklılığı.

Prescient : İlerisini gören. Geleceği gören. Basiretli.

Difference of opinion : Farklı fikirlerde olma. Düşünce farklılığı. Katılmama. Fikir farklılığı. Görüş farkı. Görüş ayrılığı. Görüş farklılığı.

Factious : Kavgacı. Münafık. Ara bozucu. Bölücü. Fitne. Hizipçi. Fesat. Ayrımcı. Kışkırtıcı. Fesatçı.

 

Ados : Koşuşmalar. Gürültü patırtı. Patırtı. Telaş. Tantana. İnsanı yoran hazırlıklar.

Divergence : Fark. Iraksama. Fizik, nükleer enerji alanlarında kullanılır. Farklılık. Tepkime hızının zamana bağlı olarak artması. Görüş ayrılığı. Tutmazlık. Iraksaklık. Ayrılma. Iraklaşma.

Discording synonyms : discrepancy, contrariety, altercation, brawls, anesthesia, disunity, affraying, axes, duality, ambiguity, agreements, contention, disagreeableness, at variance, disharmony, conflict, bobbery, anaesthesia, ballyhoo, alliance, dissentious, adaptation, cohesions, chirm, affrays, dichotomies, clear, discrepancies, disparity, division, clear sighted, benumbedness, discrepant.

Discording zıt anlamlı kelimeler, Discording kelime anlamı

Undiscriminating : Farkı farkedemeyen. Görüşü olmayan.

Undiscerning : Anlayışsız.

Uncritical : Tenkit etmeyen. Tehlikesiz. Yorum yapmayan. Eleştirmeyen. Değerlendirici olmayan. Kritik olmayan. Eleştirici olmayan.

Discording antonyms : accordant.