Dissociation türkçesi Dissociation nedir

  • Kişilik çözünmesi sonucu çıkan savunma mekanizması.
  • Bir özdeciğin parçalara ya da öğeciklerine ayrılması olayı.
  • Özel koşullarda, bir birleşiğin özdeciklerinin geçici ve tersinir biçimde ayrışması.
  • Ayrışı.
  • Çözülüm.
  • Şaşkınlık.
  • Çözünüm.
  • Ayırma.
  • Moleküllerin, çeşitli etkenler nedeniyle geçici olarak daha yalın atom ya da moleküllere bölünmesi.
  • Ayrışma.
  • Fizik, kimya alanlarında kullanılır.
  • Dağılım.
  • Aralarında bir bağlaşma olan öğelerin birliğini yitirerek bağımsızlaşması, bk. bağlaşı.
  • Ayrılma.
  • Çözülme.
  • Çözüşüm.
  • Çözünme.
  • Çözüşme.
  • Kopma.

Dissociation ingilizcede ne demek, Dissociation nerede nasıl kullanılır?

Dissociation constant : Çözüşüm katsayısı. Bir dokudaki almaçların % 50’sini işgal etmek için gereken ilaç konsantrasyonu değeri, disosiyasyon sabitesi. Disosiyasyon sabitesi. Çözünürlük sabitesi. Bozunma sabitesi. Ayrışım değişmezi. Bir bileşiğin proton kaybetme eğilimini gösteren bir sabite. İyonlaşma sabitesi. Disosiasyon sabitesi.

Dissociation rate : Çözüşüm hızı. Disosasyon hızı. Ayrışım hızı.

Acid dissociation constant : Asit iyonlaşma sabitesi. Bir asidin proton kaybetme eğilimini gösteren bir sabite, ka.

Oxygen hemoglobin dissociation curve : Oksijenin kısmi basıncıyla hemoglobinin oksijenle doymuşluk derecesi arasındaki ilişkiyi gösteren grafik. Oksijen-hemoglobin ayrışma eğrisi.

 

Degree of dissociation : Ayrışma derecesi.

Predissociation : Önayrışma. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Önayrışım. Ön çözüşme. Ön ayrışma. Öğecikler arasındaki gerilim erke eğrilerinin kesişmesi yüzünden beklenmedik yerde oluşan özdeciksel ayrışma.

Dissociating : Ayrışmak. Çözüşmek. Ayırmak. Ayrıştırmak. Birbirinden ayrılmak. Ayrı olarak düşünmek. Çözünmeye uğramak. Ayrı tutmak.

Photodissociation : Işıl çözüşüm. Foto çözüşme. Işıkla çözüşme. Foto ayrışma. Işıl ayrışım. Fotoçözüşme.

Dissociative anaesthesia : Limbik ve retiküler sistem etkilenmeden corticothalamic sistemin baskılandığı ve hastanın çevreden kopmasıyla belirginleşen, kopma veya kataleptoit nitelikte oluşan anestezi şekli. Disosiyatif anestezi.

Heat of dissociation : Bir özdeciğin ayrışırken verdiği ya da aldığı ısı. Çözünme ısısı. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Ayrışma sıcaklığı. Ayrışma ısısı.

İngilizce Dissociation Türkçe anlamı, Dissociation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dissociation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Resolution : Bir kuvveti, istenileni doğrultularda etkiyen en az iki kuvvete ayırma. üstüste binmiş izge doruklarını ayırma. Çözme. Dokunun iyileşmesi. Rezolüsyon. Ara kararı. Ayırma gücü. Çözüm. Teklif. Ayırma duyarlılığı.

Breaking off : Kesilme. Cam koparma. Koparma.

Confusions : Kafa karışıklığı. Alavere. Sersemlik. Utanma. Keşmekeş. Karışıklık. Karıştırma. Birbirine karıştırma. Karmaşa.

 

Disengagement : Kopuş. Serbest kalma. Bırakma. İlişkinin kesilmesi. Çatma doğrultusu kapalı olan savutun namlu ucunu, üst doğrultularda karşı savutun altından, alt doğrultularda ise üstünden bir yarım çember ile geçirme. (bir saldırı ya da saldırı öncesi için, savut namlusunu karşı doğrultuya yöneltmek amacıyla uygulanır.). İlişki kesme. İlgiyi kesme. Geri çekilme (askeri terim). Salıverme. Sıyırma.

Disintegrations : Ufalanma. Parçalanma. Dağılış. Dezentegrasyon. Parçalama. Ayrıklaşma. Dağılma.

Fission : Uranyum gibi ağır öğecik çekirdeklerinin kendiliklerinden ya da dıştan gelen ılıncık gibi parçacıkların etkisi ile ikiye bölünmesi. Atom parçalanması. Ağır çekinlerin uzayarak ikiye, kimi kez de birkaç parçaya ayrılmaları olayı. Parçalanma. Bir özdecik çekirdeğinin kendiliğinden ya da dıştan gelen bir parçacık etkisiyle bölünmesi. Fizyon. Bölünme. Zigotu izleyen yarıklanma. vitellus maddesinin miktarı ve dağılımına göre total ve parsiyal olmak üzere iki türlü bölünme biçimi bulunur. eşit büyüklükte, iki veya daha fazla kız hücre oluşumuyla sonuçlanan ve genellikle bakteri gibi tek hücreli organizmalarda görülen eşeysiz üreme biçimi. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Combout : Ayıklama. Tasfiye. Temizlik.

Breakdown : Altbölüm. Çöküntü. Tahlil. Tutukluk. Sayışım dökümü. Çalışma arızası. Gözlemlerin birden çok değişkene göre dağılımını veren bir çapraz çizelgede, değişken seçeneklerinin bileşiminden oluşan göze ya da kesimler. Bir dizgenin işleyişini engeller nitelikte herhangi bir bozukluk. Sağlığın bozulması.

Cutting off : Ampütasyon. Kesme. Kesilme. Bağlantısızlık. Durdurma. Kesip düşürme. Başını kesme.

Resolutions : Önerge. Azim. Niyet. Teklif. Resmi karar. Çözüm. Karar. Çözülüm (müzik terimi).

Dissociation synonyms : psychological condition, dissociative disorder, psychological state, rupture, dispersal, disengaging, lysol, decampment, dispersals, thawing, solvation, mental state, separation, separations, compartmentalization, astonishments, carry over, distributions, dissociations, brack, decompositions, conge, being split, decomposition, decentralism, assortment, checkout, peptisation, defection, abstractions, culling, distribution, astonishment.

Dissociation ingilizce tanımı, definition of Dissociation

Dissociation kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Disunion. The act of dissociating or disuniting. A state of separation.