Drags türkçesi Drags nedir

  • Tırmık.
  • Bir nefes.
  • Etki.
  • Atlı araba.
  • Direnç.
  • Ağır hareket.
  • Geri zekalı tip.
  • Kadın elbisesi (eşcinsel erkeğin giydiği).
  • Durgunlaşmak.
  • Engel.
  • Sokmak.
  • Bitmek bilmemek.
  • Taramak.
  • Sürüklemek.
  • Tarak.
  • Çekmek.
  • Trol.
  • El arabası.
  • Kızak.
  • Zahmetli şey.
  • Ağırdan almak.
  • Bulaştırmak.
  • Sürüklenmek.
  • Suyun dibini taramak.
  • Koku (av).
  • Sıkıcı tip.
  • Aptal.

Drags ingilizcede ne demek, Drags nerede nasıl kullanılır?

Dragster : Kısa mesafeli sürat yarış arabası. Kısa mesafeli yarış arabası.

Dragsters : Kısa mesafeli yarış arabası.

Drag along : Sürümek. Sürüklemek.

Drag an anchor : Demir taramak.

Drag anchor : Tarama demiri.

Drag chain : Koşum zinciri. Araba çarık zinciri. Bağlama zinciri. Çekme zinciri. Çarık zinciri (araba).

Drag dribble : Topu, yerden az bir yükseklikte zıplatarak götürme. Alçak top sürme.

Drag away : Sürüklemek. Sürükleyerek uzaklaştırmak. Sürüyerek götürmek. Zorla ayırmak. Zorla götürmek.

Drag angle : Sürükleme açısı.

Drag and drop : Sürüklemeyi ve bırakmayı. Sürükleyip bırakma. Sürükle bırak. Sürükle-bırak. (bilgisayar) bilgisayar ekranındaki bir öğeyi (simge metin vs) taşımak amacıyla fareyi öğenin üzerinde tıklayarak taşınmak istenen yere götürülünceye kadar basılı tutup hedef noktada bırakma. Sürükleyip bırak. Sürükleme ve bırakma. Sürükleyip bırakma sürükle ve bırak. Sürükle ve bırak. Sürükleme ve bırakmayı.

 

İngilizce Drags Türkçe anlamı, Drags eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Drags ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Handbarrow : Dört kollu taşıma kabı. Tekerlekli el arabası. El ile itilen veya çekilen küçük araba. Teskere.

Engrafted : Aşılamak. Dikmek. Yerleştirmek. Dikilmiş. Aşılanmış.

Allure : Çekicilik. Baştan çıkarmak. Albeni. Aklını başından almak (argo terim). Çekme. Cazibe. Aklını çelmek. Ayartmak. Büyülemek.

Ride : Taşımak (omuzunda vb). Gırgıra almak. Binmek. Sataşmak. Üst üste binmek. Süzülmek. Yüzmek. Gezinti. Kayar gibi görünmek (ay, bulut vb). Binmek (at veya bisiklet).

Procrastinate : Oyalanmak. Ayak sürümek. Kaytarmak. Sürüncemede bırakmak. Ertelemek. Geciktirmek. Yubatmak. Savsaklamak. İşleri daha sonraya bırakmak.

Gauntries : Rampa. Makas köprüsü (roket). Fıçı kızağı.

Bite : Yakmak (soğuk). Yemek. Rahatsız etmek. Aşındırmak. Yakmak. (böcek) sokmak. Isırmak. Lokma. Dişlemek.

Drift apart : Irak düşmüş. Irak düşmek. Bağı kopmuş. Bağları kopmak. Uzaklaşmış. Uzak düşmüş. Birisiyle olan bağı kopmak. Tedricen ayrı düşmek. Uzaklaşmak.

Crisscrosses : Çaprazlama kesişen doğrular. Hatlarını çizmek. Hatların çizilmesi. Çapraz çizgiler çizmek. Çapraz kesişen doğrular. Çaprazlama gidip gelmek. Çaprazlama kesişen doğrular çizmek. Çaprazlama işaret. Çapraz kesişen çizgiler oluşturmak.

Procrastinated : Ertelemek. Ayak sürümek. Savsaklamak. İşleri daha sonraya bırakmak. Sürüncemede bırakmak. Geciktirmek. Oyalanmak. Kaytarmak.

 

Drags synonyms : pull along, force, handbarrows, embed, drifts, trawl net, deferring, baulking, countercheck, scollops, trawlers, bedaubing, calming down, handcart, filibusters, berk, coaster, embroils, lugging, engraft, grooms, scud, bores, bites, grubber, bar, resistor, hand barrow, drive, languish, bespread, complication, carrier.

Drags zıt anlamlı kelimeler, Drags kelime anlamı

Push : Girişkenlik. Vuruşta elin toptan ayrılmadan bir süre kalması eylemi. Yaklaşmak (yaş). Bastırmak. Uyuşturucu satmak. İtiş. İlerleme. Gayret. ...yaşına merdiven dayamak. Zorla kabul ettirmek.