Episodic türkçesi Episodic nedir

Episodic ingilizcede ne demek, Episodic nerede nasıl kullanılır?

Episodic technique : Durak yöntemi. Tiyatro yapıtının, sürekli gelişimi sağlayan bölümlerle değil de, kendi basma tamamlanmış birimlerle ve duraklarla kurulduğu yöntem, ilk kez ortaçağ'ın dinsel oyunlarında izlenen bu yönteme çağımızda dışavurumcu oyunlarda, belgesel tiyatroda ve epik tiyatro yapıtlarında rastlanır. Bir tiyatro yapıtını perdelerle değil de, duraklarla (tablolarla) kurma yöntemi. ilk kez orta çağda dinsel oyunlarda görülmüştür. ekspresyonist ve anlatımcı (epik) tiyatro yapıtlarında bu yöntem izlenir.

Episodical : Ayrı ayrı bölümlerden oluşmuş.

Episodically : Ayrı ayrı olaylardan meydana gelmiş şekilde. Aralıklı birşekilde. Şans eseri. Biribirne bağlı çeşitli olaylar neticesinde. Olaysal biçimde. Epizodik olarak. Periyodik olarak. Tesadüfen.

Episode : Parça. Dilim. Zaman dilimi. Bölüm. Oluntu. Piyes. Olay. Vaka. Kısım. Tefrika.

Episodes : Perde. Bölüm. Kısım. Olay.

Episcopacies : Piskoposluk idaresi. Piskoposlar. Piskoposluk.

Episcopalian : Piskoposluğa ait. Piskoposluk kilisesi üyesi (hristiyanlık mezhebi).

Episclera : Gözde skleranın dış yüzünü oluşturan, altta tenon kapsülüyle birleşen, damardan zengin gevşek bağ doku. Episklera.

 

Episcleral : Episkleral.

Episcopacy : Piskoposluk idaresi. Piskoposluk. Piskoposlar.

İngilizce Episodic Türkçe anlamı, Episodic eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Episodic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Stirring : Karıştırıcı. Canlandırıcı. Heyecanlandırıcı. Coşkulu. Heyecanlı. Heyecan verici. Kıpırtı. Karıştıran. Renkli.

Ephemeral : Gündelik. Gelip geçici. Çok kısa süren. Bir gün yaşayan. Efemeral. Çok kısa ömürlü. Fani. Geçici.

At intervals : Zaman zaman. Aralıklarla. Aralıklı olarak. Aralarla. Duraklamalar ile. Sıra ile. Fasılalarla. Ara sıra.

Divided : Parçalanmış. Munkasem. Farklı. Bölünmüş. Ayrı. Ayrılmış. Parçalarına ayrılmış.

Sparsest : Kıt. Seyrek.

Crowded : Dolu. Sıkışık. Kalabalık (yer). Kalabalık. Mahşeri. Tıkış tıkış. Dopdolu. Toplanmış (bir yere).

Spacing out : Ara vermek. Boşluk bırakmak.

Occasional : Ara sıra meydana gelen. Nadiren. Bazen. Tesadüfi. Fırsat düştükçe yapılan. Az rastlanan. Rastlantısal. Arada sırada olan. Ara sıra olan. Çok amaçlı.

Discontinuous : Kesik. Kesintili. Devamsız. Kesikli. Fasılalı. Ayrı.

Stirrings : Kıpırtı. Heyecanlandırıcı. Heyecan verici. Canlandırıcı. Coşkulu. Heyecanlı. Renkli. Karıştırıcı. Karıştıran.

Episodic synonyms : noncontinuous, momentary, fugacious, spasmodic, spaced out, eventful, interleaved, sparser, unpredictable, transitory, sparse, interlaced, distent, impermanent, transient, spaced, scattered, discrete, fitful, intermittent.

Episodic zıt anlamlı kelimeler, Episodic kelime anlamı

United : Bir. Birleştirilmiş. Birleşik. Ortak amaçlı. Birleşmiş.

Predictable : Önceden kestirilebilir. Tahmin edilebilir. Öngörülebilir. Önceden bildirilebilir.

Episodic ingilizce tanımı, definition of Episodic

Episodic kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Of or pertaining to an episode. Adventitious.