Epizootik ulseratif sendrom nedir, Epizootik ulseratif sendrom ne demek

Teknik terim anlamı:

Tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, serbest veya kültüre edilmiş balıklarda Aphanomyces invadans’ın neden olduğu, granülomatöz karakterde bozukluklar oluşturan bir mantar hastalığı.

Epizootik ulseratif sendrom anlamı, tanımı

Epizootik : Aynı anda birçok hayvanda görülen, hayvanlar arasında bulaşıcı nitelik gösteren belli bir hastalığın hayvanlar arasında aynı anda görülmesi. Aynı anda birçok hayvanda görülen, hayvanlar arasında bulaşıcı nitelik gösteren. Belli bir hastalığın hayvanlar arasında aynı anda görülmesi, hayvanlar arasındaki hastalık salgını. İnsanlarda epidemik olarak ifade edilir

Sendrom : Belirge. Sıkıntı.

Aphanomyces invadans : Balıklarda Epizootik ulseratif sendrom hastalığına neden olan bir Aphanomyces cinsi mantar.

Mantar hastalığı : Bazı mantarların yol açtığı bitki veya hayvan hastalığı. Çoğunlukla yüzde, deri üzerinde koyu, kızıl veya mor renkli oluşan bir deri hastalığı, küflüce, mantar.

Granülomatöz : Granülomlu.

Granülom : Çevredeki sağlam dokuya oranla sertlik gösteren, granülasyon dokusundan oluşmuş küçük yumru. Düğümcük veya yumru biçiminde doku kümesi. Granülomlu yangıda oluşan, mononükleer hücreler, epiteloid hücreler, dev hücreleri ve bağ doku hücrelerinden oluşan, tümör benzeri şişkinlik.

 

Karakter : Ayırt edici nitelik. Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu, duygulanma ve davranış biçimi. Basımda harf türü. Bireyin kendi kendine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünü. Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yapı, ıra, seciye. Bir eserde duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse.

Bozukluk : Bozuk olma durumu. Bozuk para.

Tuzlu su : Sodyum klorür gibi tuzlarla doygun hale getirilmiş su. Soğutma sistemlerinde kullanılan sodyum, magnezyum veya kalsiyum klorürlerinin çözeltileri için kullanılan genel terim. İçinde, çözünmüş olarak tuz bulunan su. Fazla miktarda sodyum klorür içeren, %0,18’den daha fazla tuzluluğu olan su.

Balıklar : Asalak yassı solucanların arakonakçısı olarak adı geçen soğuk kanlı omurgalılar sınıfı. Omurgalı hayvanlardan, deniz ve tatlı sularda yaşayan, yüzgeçleri ile hareket eden kemikli ya da kıkırdaklı olan, soğukkanlı, suda erimiş oksijeni solungaçları ile soluyan, genellikle yüzme keseleri bulunan, ayrı eşeyli, yumurtlayan, çoğunlukla pullu, mekik biçiminde, yüzmeye elverişli vücutları olan, bazı sınıflandırmalara göre üst sınıf, bazılarına göre ise bir sınıf. (Pisces), Omurgalılar (Vertabrata) dalının kıkırdaklı ve kemikli balıkları içine alan ikinci sınıfı. Soğuk kanlıdırlar. Tamamiyle suda yaşarlar ve suda erimiş oksijeni solungaçları araciyle solunurlar. Ayakları yüzgeç biçiminde gelişmiştir. Vücut genel olarak uzunca ve iki uca doğru sivrilmiş durumda olup üzeri pullarla örtülü ya da çıplaktır. Sonda geniş bir kuyruk yüzgeci bulunur. Genel olarak yüzme keseleri vardır. Ayrı eşeylidirler. Yumurtlarlar. Yumurtalar çok sayıda suya bırakılır ve sonra döllenir (dış döllenme). Birkaç cinsi doğurur. Hareket vücut dalgalanması ya da kuyruk yüzgeci ile sağlanır. Bugün en modern hayvan sınıflandırılmalarında gerçek balıklar tükel-ağızlılar (Teleostomi) adı altında toplanır ve diğer balıklar başka gruplara sokulurlar. Sillur devrinden beri yaşamaktadırlar. Keski-solungaçlılar (Elasmobranchii) ve tükel-ağızlılar (Teleostomi) olmak üzere iki alt-sınıfa ayrılırlar. Samsun şehrinde, Bafra ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Bir takımyıldızın ve bir burcun adı; Balıklar takımyıldızı, Balıklar burcu.

 

Serbest : Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin. Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen. Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan. Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan. Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür. Bazı kurallara bağlı olmayan. Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde. Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın).

Hastalı : Hastalıklı.

Mantar : Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi). Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası. Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası. Uydurma söz, yalan. Mantar hastalığı. Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı. Hayvanların burun ucu. Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti. Bu tabakadan yapılmış olan şişe tapası. Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde.

Serbes : Serbest. Serbest, rahat.

Kültür : Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin. Tarım. Bireyin kazandığı bilgi. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme.

Granül : Bir maddenin en küçük tanesi. Sitoplazmada bulunan küçük tanecikler.

Karak : Tahta pencere kapağı, kepenk. Hırsız. Bademcik. Geri kalma. Kapı mandalı, sürgü. Karda açılan ince yol, iz. Göz, gözbebeği, bakış, nazar.

Tuzlu : Tuzu olan. Yapılışında tuz bulunan, tuzu çok olan. Çok pahalı.

Manta : Ayak terlememesi için ayakkabıların içine konan mantar. (Senirkent Isparta).

Tatlı : Şeker tadında olan. Acı olmayan, acı karşıtı. İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren. Hoşa gidecek bir biçimde, tatlılıkla. Sevimli, hoş. Şekerle veya şekerli şeylerle yapılmış olan yiyecek.

Diğer dillerde Epizootik ulseratif sendrom anlamı nedir?

İngilizce'de Epizootik ulseratif sendrom ne demek ? : epizootic ulserative syndrome