Exposition türkçesi Exposition nedir

  • Anlatım.
  • Açıklama.
  • İzah.
  • Uluslararası sergi.
  • Açımlama.
  • [#sergi Sergileme].
  • Oyunun başlangıç bölümü. seyircilere kişilerin durumlarını, oyunun anlaşılması için geçmişteki olayları sahnedeki olay içine kaynaşmış olarak veren önemli bölüm.
  • Bir konuyu, bir sorunu ya da bir yazıyı ayrıntılarına değin gözden geçirerek anlatma, yorumlama ve çözümleme işi.
  • Serimleme.
  • Serim.
  • İzahat.
  • Fuar.
  • Eğitim, tiyatro alanlarında kullanılır.
  • Sunukluk.
  • Teşhir.
  • Sergi.
  • Yorumlama.
  • Arz ve beyan.
  • Beyan.
  • Oyunun öyküsünü anlaşılabilir kılmak için verilen ek bilgi. seyircilere, kişiler, çevre, daha önceki olaylar üzerine verilen bilgiler.

Exposition ile ilgili cümleler

English: I applied to be an attendant at the exposition.
Turkish: Fuarda görevli olmak için başvuruda bulundum.

English: Yesterday I took part in the opening of the painting exposition.
Turkish: Dün bir resim sergisinin açılışına katıldım.

Exposition ingilizcede ne demek, Exposition nerede nasıl kullanılır?

Exemption of exposition and fair : Hükümetin izni ile açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları tecimsel çalışmalardan elde olunan kazançlar (türkiye'de başkaca yeri ve sürekli temsilcileri bulunmamak koşulu ile). bu sergi ve panayırlarda yapılacak erkin uğraşı çalışmalarından elde olunacak kazançların gelir vergisi ile bağımlı tutulmamaları. Sergi ve panayır ayrıcalığı.

 

Under exposition : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Alıcı ya da basım aygıtında, ışık yeğinliğinin, ışıklama süresinin ya da her ikisinin gereğinden az olması yüzünden konudaki tonların aktarımının gerçeğe uygun olmamasına yol açan durum. aşırı ışıklamanın karşıtı. Düşük ışıklama.

Expositions : Sergileme. İzah. Teşhir. Sergi. Serimleme. Arz ve beyan. Fuar. Açıklama. Sunukluk. Yorumlama.

Misexposition : Yanlış teşhir. Yanlış sergileme.

Expositing : Sergileme. Açığa çıkartma.

Exposits : Sergileme. Açığa çıkartma.

Expositive : Tanımlayıcı. Açıklayan. Anlatan. Sergileyici. Betimsel. İzah eden. İzah edici. Serimleyici. Açıklayıcı. Yorumlayıcı.

Overexposing : Çok uzun süre veya çok fazla ışığa tutmak (fotoğrafçılık). Aşırı ışıklamak. Fazlaca açıkta bırakmak.

Expositor : Açıklayan kimse. Yorumcu.

Underexposing : Düşük ışıklamak (filmi). Karanlık çıkarmak (foto). Az ışıklamak. Karanlık çıkarmak (fotoğrafçılık terim).

İngilizce Exposition Türkçe anlamı, Exposition eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Exposition ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Renditions : Hüküm verme. Sahneleme. Çalma. Temsil. Çeviri. İcra etme. İcra. Sunma. Yorum.

Enucleate : Aydınlanma. Aydınlatma. Çıkarmak. Aydınlatmak. Açıklamak. Nüvesini çıkarmak. İçini kesmeden çıkarmak. Almak.

Exhibition : İbraz etme. İzhar. Ortaya koyma. Bir ülke, yöre, kesim ve gerçek veya tüzel kişilerin kendine özgü ürünlerinin, tanıtım ve satışı amacıyla ulusal veya uluslararası düzeyde sürekli veya geçici olarak toplu biçimde gösterildiği yer. Sunma. Ülke ürünlerinin tümüyle gösterilmesi, duyurulmaları ve satılmaları sağlanılmak amacıyla meydana getirilen büyük sataklar. Burs (ingiliz ingilizcesi). Gösteri.

 

Verbalism : Sözlere fazla dikkat etme. Boşsözcülük. Lafazanlık. Gereksiz ve anlamsız sözcükleri kullanma alışkanlığı. sözcüklere düşüncelerden daha çok önem verme eğilimi. Söz. Laf kalabalığı.

Exposals : Yerleştirme. İptal duyurusu. Filmi veya fotografı ışığa tutma (fotografçılık). Yerleştirme (güneşle ilişkili). Açığa çıkarma. Bırakma. Fotograf. Gözler önüne serme. Kınama. Açığa vurma.

Asseveration : Söz. İddia. Tanığın söylediklerinin gerçek olduğunu vicdanen temin etmesi. Bildiri.

Revelation : -in öcünü almak. Esin. Açığa çıkarma. İfşa. Belli etme. Açığa çıkma. İntikam. Açığa vurma. Aydınlanma.

Commentary : Tefsir. Anlatma. Anlaşılması özel bir dikkat isteyen ya da herkese özdeş anlamda anlaşılması gereken bir yapıtın, uzmanınca notlar eklenerek anlaşılır duruma getirilmesi. Yorum. Bir filmin görüntülerini açıklamak amacıyla yapılan konuşma. Nakil. Şerh.

Definition : Seçiklik. Tarif. Kesinleştirme. Açıklık. Netlik. Tanım. Bilgisayar, sosyoloji alanlarında kullanılır. Mantık kurallarına uygun olarak fiziksel ya da düşüncel herhangi bir konuyu ayırt etme, bulma ya da kurma; bilime yeni girmiş olan bir terimin anlamını açıklama ya da bilimde varolan bir terimin anlamını belirleme. Berraklık.

Proclaiming : Yere göğe sığdıramamak. Belli etmek. Bildirmek. Beyan etmek. Yere göğe koyamamak. İlan. Açığa vurmak. İlan etmek. Duyurmak.

Exposition synonyms : fun fair, expounding, explications, def, fair, expressions, manner of telling, exposures, avowals, flashing, expos, bazar, exposits, execution, layout, declaring, asseverations, proclaim, paraphrase, philosophizing, illuminations, avowal, dissection, arrayal, avouchment, construction, description, wording, world exhibition, annotation, exposal, expositions, clarification.

Exposition ingilizce tanımı, definition of Exposition

Exposition kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A setting out or displaying to public view. The act of exposing or laying open.