Extolled türkçesi Extolled nedir

Extolled ingilizcede ne demek, Extolled nerede nasıl kullanılır?

Extoller : Yücelten. Diğerini öven metheden kimse. Öven. Son derece övgüler düzen veya komplimanlar yapan kimse.

Extollers : Öven. Diğerini öven metheden kimse. Son derece övgüler düzen veya komplimanlar yapan kimse. Yücelten.

Extoll : Yüceltmek. Yere göğe sığdıramamak. Methetmek. Göklere çıkarmak. Yere göğe koyamamak. Ululamak. Övmek.

Extolling : Övmek. Methetmek. Yüceltme. Övme.

Extolls : Yere göğe sığdıramamak. Yere göğe koyamamak. Övmek. Methetmek. Ululamak. Yüceltmek. Göklere çıkarmak.

Extorted : Zorla yaptırmak. Zorla alınmış. Zorla yaptırılmış. Gaspetmek. Para sızdırılmış. Zorla almak. Tehditle almak. Gaspedilmiş. Kopartılmış. Koparmak.

Extol : Göklere çıkarmak. Ululamak. Övmek. Methetmek. Yere göğe sığdıramamak. Yüceltmek. Yere göğe koyamamak.

Extort : Tehditle almak. Gaspetmek. Tehdit ile almak. Tehditle veya baskıyla almak. Tehditle koparmak. Zorla yaptırmak. Sızdırmak (para). Şantajla almak. Almak (haraç). Zorla almak.

Extols : Yere göğe sığdıramamak. Methetmek. Ululamak. Yere göğe koyamamak. Yüceltmek. Göklere çıkarmak. Övmek.

Extort money : Bir kimseden baskı ve tehditle yasadışı olarak alınan para. Gasp edilen para. Para sızdırmak. Şantajla koparılan para. Koparma.

 

İngilizce Extolled Türkçe anlamı, Extolled eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Extolled ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Clapper : Alkışçı. Çan tokmağı. Eski tiyatrolarda oyunun alkışlanacak yerlerinde seyirciyi etkileyip alkışlamasını sağlayan görevli kişi. oyunun tümünü onaylatabilmek için yığının tepkisinden yararlanan şakşakçı, yaptığı iş karşılığında belli bir ücret alırdı. Kaynana zırıltısı (argo terim). Alkışlayıcı kimse. Bazı tecimsel tiyatrolarda, oynanan oyunu seyirciye onaylatmakta etkili olmak için parayla tutulan kişi. bk. şakşakçı. Eski tiyatrolarda alkışlamak için parayla tutulan kişi. (bk. şakşakçı). Klaket. Oyunun alkışlanacak yerlerinde çekimser seyirciye önayak olup onun da alkışlanmasını sağlamak ereğiyle tutulmuş alkışçı.

Celebrate : Bayram yapmak. Anmak. Aşai rabbani ayinini yönetmek. Kutlama yapmak. Yönetmek (ayin). Kutlamak. Ayin yapmak. Göklere çıkarmak.

Communicator : İletişimi sağlayan kişi veya şey. Konuşkan kimse. Sinyal cihazı. Haber verici. İletişimci. Konuşma aygıtı.

Commends : Saygılarını sunmak. Emanet etmek. Tavsiye etmek. Övgüler.

Commend : Takdir etmek. Salık vermek. Emanet etmek. Saygılarını sunmak. Tevdi etmek. Tavsiye etmek. Saygılar sunmak. Ismarlamak.

Acclaiming : Alkışlamak. Övgü ve takdirle onaylama. İlan etmek (alkışlarla). Bağırarak ilan etme. Alkışlama. Alkışlarla karşılamak.

Extolling : Övme. Yüceltme.

Extolls : Yere göğe koyamamak. Ululamak. Yere göğe sığdıramamak. Yüceltmek. Göklere çıkarmak.

 

Eulogises : Methiye yazmak veya söylemek (ayrıca eulogize). Birini övücü konuşmak. Sena etmek. Sitayişle bahsetmek.

Boosted : Artırmak. Yükseltmek. Voltajını yükseltmek. Yukarıya itmek. Reklamını yapmak. Kaldırmak.

Extolled synonyms : applauder, accord praise, boosts, belaud, exalt, building up, laudator, brag, eulogize, brags, lauder, heightened, commended, emblazoned, build up, bragged, exalts, celebrating, elevating, boost, eulogise, eulogized, celebrates, extoll, eulogizes, acclaim, eulogizing, exalted, extol, glorified, acclaims, praised.