Exude türkçesi Exude nedir

Exude ile ilgili cümleler

English: During mating season many animals exude strong fragrances.
Turkish: Çiftleşme sezonunda birçok hayvan güçlü güzel kokular çıkarır.

Exude ingilizcede ne demek, Exude nerede nasıl kullanılır?

Exuded : Terlemiş. Kaçırmak. Terlemek. Belirtmek. Dışarı çıkmış. Çıkarmak. Sızdırmak. Sızmak. Sızmış. Dışarı verilmiş.

Exudes : Kaçırmak. Akıtmak. Belirtmek. Çıkarmak. Dışarı vermek. Sızdırmak. Sızıntı yapmak. Sızmak. Terlemek. Akmak.

Exudate : Yangısal olaylarda damar çeperinden dışarıya veya çevre dokulara yayılan protein, hücre artığı ve bazen bakteri içeren, özgül ağırlığı yüksek, yangısal ödem sıvısı, yangı sıvısı. Eksüda. Eksudat. Dışarı sızma. Dıaşrı atılan madde. Yangı nedeniyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan protein ve hücrelerden meydana gelen sıvı, eksüda. Eksüdat. Dışarı sızan madde. Dışarı boşaltılan madde.

Exudates : Dışarı salgılanan madde. Dıaşrı atılan madde. Dışarı sızma. Dışarı boşaltılan madde. Eksüda. Dışarı sızan madde.

Exudation : Akma. Dışarı sızan şey. Ekzudasyon. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Dışarı sızma. Damar duvarlarından veya doku yüzeyinden dışarıya, proteinden zengin, lökosit içeren sıvı sızması. Ter. Gözenekten dışa atım. Sızıntı. Bir hücre, organ ya da organizmadan zar, delik ya da bez aracılığıyla dışarı madde çıkarılması.

 

Exudative : Eksudat oluşturan. Eksudatif. Eksüdasyon gösteren, vücuttan dışarı madde atılması. Eksüdatif.

Exuberancy : Coşku. Coşkunluk. Laf kalabalığı. Bolluk. Taşkınlık.

Exudative epidermitis : Egzama. Eksudatif epidermitis.

Exudative inflammation : Eksudatif yangı. Damarlardan proteinlerle birlikte sıvı ve hücre eksudasyonunun ön planda olduğu vücut reaksiyonu. sıvının karakterine göre seröz, kataral, irinli, kanamalı ve fibrinli olmak üzere değişik biçimlerde değerlendirilir.

Exuberance : Bolluk. Taşkınlık. Coşkunluk. Gürlük (bitkilerde). Coşku. Çoşkunluk. Canlılık ve neşelilik. Laf kalabalığı.

İngilizce Exude Türkçe anlamı, Exude eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Exude ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Express : Açık. Sarih. Düşüncelerini belirtmek. Kesin. Süratli. Belli etmek. Ekspresle göndermek (mektup). Özel. Ekspres. Belli.

Empty : Anlamsız. Önemsiz. Boş. Aç. Dökülmek. Saçma. Dökmek. İçini çıkarmak. Tahliye etmek.

Pass : Geçiş. Söylemek. Geçiş izni. Açmak (kilit). Uç boylarında bulunan küçük kale. dağ geçitlerinde kurulan karakol ya da karakol binası. iki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz. Bitmek. Aktarma. Bir oyuncunun, ayakla ya da başla topu kendi takım arkadaşlarından birine göndermesi. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Onaylanmak.

 

Blanker : Feshetmek. Yazısız kağıt. Açık yer. Boş. Açık. Yazısız. Tam. Şaşırmış. İfadesiz. Görüntüsüz (televizyon terimi).

Drains : Boşaltmak. Suyu çekilmek. Yarayı temizlemek. Süzmek. Süzülmek. Suyunu çekmek. Pansuman yapmak. Tüketmek.

Sweat : Terden ıslatmak. Telaş. Zorlanmak. Ter dökmek. Zorlamak. Ter. Terletmek. Ter döktürmek. Ter yapmak. Az paraya çalışmak.

Elapses : Zaman geçmek. Zamanın geçmesi. Koymak. Geçen zaman. Geçmek (zaman). Geçmek. (zaman) geçmek. Vaktin geçmesi. Akıp gitmek.

Pour : Yağmak. Bardaktan boşanırcasına yağmak. Şakır şakır yağmak. Üşüşmek. Dökülmek. Dökülmek (kalıba). Boşaltmak. Yağdırmak.

Denominate : Adlandırmak. Göstermek. Demek. İsim vermek. Ayırmak. İsimlendirmek. İsim koymak. Ad vermek.

Exude synonyms : exsudate, bleed, leak, bares, give forth, effused, assert, abducts, drip, denoted, show, be rife, ooze out, blanks, arborise, frighten away, stream, define, leaks, perspire, transude, discharging, blankest, denominates, elapse, delate, swelter, release, seep, dampen, get out, exuding, gum.

Exude ingilizce tanımı, definition of Exude

Exude kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To discharge through pores or incisions, as moisture or other liquid matter. To give out. To flow from a body through the pores, or by a natural discharge, as juice.