Fixations türkçesi Fixations nedir

Fixations ingilizcede ne demek, Fixations nerede nasıl kullanılır?

Fixation abcess : Tespit çıbanı. Belirli bir amaç için derivasyon oluşturarak lökositlerin deri altında toplanmasını sağlamak üzere essance de terebenthine’nin deri altına enjeksiyonuyla, o bölgede aseptik bir apse oluşturma işlemi.

Fixation machine : Tespit makinesi. Fiksaj makinesi. Fıksaj makinesi.

Fixation of folklore : Uzun ya da kısa bir süre için iç ve dış etkilere direnerek yapısında değişim, kültürleşme, başkalaşım gibi halkbilimsel olayların hiçbiri görülmeyen halk kültürünün durumu, bk. halkbilim, halk kültürü, halkbilimsel güç, kültürel güç, kültürel süreç. Halkbilimsel durağanlık.

Fixation of term : Süre saptamı. Belirli bir dönüşüm bitimi. sınırlandırılmış bir zaman parçası.

Fixation point : Tespit noktası.

Fixative : Fıksaj maddesi. Fiksatif. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Tespit maddesi. Tespit çözeltisi. tespit edici. Fiksaj maddesi. Canlılardan alınan parçaların daha sonra bozulmalarını engellemek ve canlı hallerine en yakın şekilleriyle muhafaza etmek için kullanılan bouin, zenker, ozmiyum tetroksit, glutaraldehit vb. gibi kimyasal maddeler. fiksatif. Sabitleştiren. Tespit sıvısı. Tespit edici ilaç.

 

Fixation : Saptama. Güçlü ve sağlıksız tutku. Yerleştirme. Doku veya sıvıların kimyevi bir maddeyle işleme tabi tutularak otolizinin engelllenmesi. ışık mikroskobu veya elektron mikroskobunda incelemek üzere canlıdan alınan parçaların daha sonra bozulmalarını önlemek ve canlı durumuna en yakın biçimiyle korumak için kimyasal tespit sıvılarıyla işleme tabi tutma, fiksasyon. Fiksasyon. Katılaştırma. Oturtma. Biyoloji, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Tesbit. Saplanma.

External fixation method : Dış tespit yöntemi. Eksternal fiksasyon yöntemi.

Uterus fixation : Histeropeksi. Döl yatağının, yer değiştirmesini düzeltip nüksü engellemek için, operatif yolla karın duvarına dikişle tutturulması, uteropeksi.

Fixative fluid : Tespit çözeltisi. Fiksatif çözelti. Doku veya hücre örneklerinin bozulmadan muhafazasını sağlayan, genellikle birden fazla reaktif kimyasal maddenin sıvı içerisinde çözdürülmesiyle elde edilen karışım, fiksatif çözelti. rutin çalışmalarda, nötral formalin çözeltisi, standart tespit çözeltisi olarak kullanılırken, elektron mikroskobik incelemelerin için ozmiyum tetroksit ve gluteraldehit en sık kullanılan çözeltilerdir.

İngilizce Fixations Türkçe anlamı, Fixations eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fixations ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Indulgences : Haz. Müsamaha. Günahların kilisece affedilmesi. Zevk. Yüz verme. Tutku. Hoşgörü. Boyun eğme. Anlayış gösterme.

 

Dependency : Bağıllık. Sömürge. Bir kişi, toplumsal küme ya da toplumun siyasal, ekonomik, ekinsel vb. bakımlardan başka kişi, küme ya da toplumların güdüm ve yönetimi altına girmesi durumu. Tabi olma. Olaylar ya da değişkenler arasında, birindeki değişmelere bağlı olarak ötekinin de değişmesini içeren bağlaşı. Bağlı olma. Sosyoloji, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır.

Indulgence : Göz yumma. Tutku. Bağışlayı. Şımartma. Rıfk. Şımartılma. Günahların kilisece affedilmesi. Müsamaha.

Ossification : Kemikleşme. Osifikasyon. Kemikleştirme. Sertleştirme. Kemik dokusunun intramembranöz veya endokondriyal olarak meydana gelmesi, osifikasyon. Ossifikasyon. Taşlaşma. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Interdependence : Bağımlaşıklık. Birbirine bağlı olma. Birbirine bağlılık. Karşılıklı bağımlılık. Karşılıklı dayanışma. Bağlılık. Dayanışma. Birbirine muhtaç olma.

Gelation : Dondurma. Donma. Donma ile katılaşma. Pelteleşim. Pelteleştirme. Jelleşme. Jelasyon.

Boundedness : Sınırlı olma. Sınırlılık.

Abnormalcy : Yoldan sapma. Düzensizlik. Anormallik. Normalden sapma.

Solidification : Özdeğin bir başka evreden katı evreye geçişi.

Hardening : Sertleşen. Sertleştirme. Sertleştirici. Donma. Çeliğe su verme. Sert. Sertleşme. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Fixations synonyms : infantile fixation, cacoethes, clamping, bondings, fattening, livering, consolidation, droopiness, preoccupation, connection, dependance, ossifications, detections, concretions, attributions, arrested development, splinting, jellification, affiliations, being broken down, decretive, attribution, determination, dotages, establishing, curing, adversity, addiction, craze, concretion, devotion, stabilization, coagulation.

Fixations zıt anlamlı kelimeler, Fixations kelime anlamı

Normality : Normallik. Düzgülere uygunluk ya da düzgülü olma durumu. Olağanlık. 1 litre çözeltide çözünen özdeğin eşdeğer - gram sayısı. Biyoloji, kimya, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Düzgülülük. Düşeylik. Düzgünlük. Bir toplumsal olgunun, içinde yer alıp bütünleştiği genel yapı ile uyumlu olması, bu yapının akıcı biçimde işleyişini sağlaması durumu. Düzgünlül.