Fulminates türkçesi Fulminates nedir
- Parlamak.
- Gürlemek.
- Patlayıcı madde.
- Verip veriştirmek.
- Ateş püskürmek.
- Gürleme.
- Yasaklama getirmek.
- Patlamak.
- Patlatmak.
- İnfilak etmek.
Fulminates ingilizcede ne demek, Fulminates nerede nasıl kullanılır?
Mercury fulminate : Cıva fülminat. Cıva fulminatı. Patlayıcı cıva eczası.
Fulminate : Verip veriştirmek. Fulminat. Yasaklama getirmek. Patlayıcı madde. Ateş püskürmek. Parlamak. Patlatmak. Gürleme. Gürlemek. Patlamak.
Fulminated : İnfilak etmek. Ateş püskürmek. Patlamak. Gürlemek. Patlatmak. Gürleme. Patlayıcı madde. Yasaklama getirmek. Verip veriştirmek. Parlamak.
Fulminating : Patlayıcı.
Fulminating powder : Civa fulminat içeren barut.
Fulminator : Kızgınlığını gösteren kimse. İtirazcı kimse. Son derece aleyhinde olan kişi.
Fulminations : Ateş püskürme. Patlama. Sövüp sayma. İnfilak.
Fulminic acid : Patlar asit. (kimya) siyanik asit ile izomerik olan son derece patlayıcı tuzların değişken asit şekilleri. Fulminik asit.
Fulminic : Değişken. Patlayabilir. Fulminik asitle ilgili. Fulminik. Fulminik asitten elde edilen. Uçucu.
Fulminatory : Terör estiren. Gürleyen. Ateş püsküren. Dehşet şaçan.
İngilizce Fulminates Türkçe anlamı, Fulminates eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Fulminates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Be angry : Bozuk çalmak. Küsmek. Darılmak. Kızmak.
Booming : Alışılmış şey. Gürleyen. Gelişen. İlerleyen.
Brightens : Aydınlanmak. Aydınlık olmak. Canlanmak. Parlatmak. Aydınlatmak. Aklamak. Canlandırmak. Yüzünde mutlu bir ifade belirmek. Mutlu olmak.
Be up in arms : Kızmak. Küplere binmek. Öfkelenmek. Ayaklanmış. Öfkelenmiş. Ayaklanmış olmak. Baş kaldırmak. Çok sinirlenmek. Ayaklanmak.
Wuthering : Yüksek bir gürültüyle esme (rüzgar). Uğultulu. Uğuldama (rüzgar). Uğuldama.
Blew : Üflemek. Kaçırmak (fırsat). Esmek. Su fışkırtmak (balina). Solumak. Çarçur etmek (argo terim). Küfretmek. Çiçek açmak. Soluk soluğa kalmak. Atmak (sigorta).
Burst : Had safhaya gelmek. Patlak vermek. Kağıt ayırmak. Patlak. Boşanmak (gözyaşı). Çatlamak. Fırlamak. Patlama.
Boomed : Patlama sesi. Yıldızı parlamak. Hızla artmak (ticaret). Artırmak. Gümlemek. Gelişmek. Geliştirmek. Fırlamak. Güm etmek.
Rolling : Gürül gürül akma. Gümbürdeme. Dalgalı (deniz). Yuvarlama. Yalpa. Yuvarlanan. Yalpalama. Sallantı. İnişli yokuşlu (arazi). Yuvarlanış.
Peal : Çınlamak. Çınlama. Çınlatmak. Gürültü. Çan sesi.
Fulminates synonyms : fizzing, rumblings, denounce, busts, blinked, blast, ranting, burst out, harrumphed, coruscates, fulminated, busted, bursts, stop, dynamites, bandy, fulminate, springs, rage, raged, sprang, rail, blows, blow, crash, tnt, detonates, busting, roar, beam, ranted, fizz, explosive substance.
Fulminates zıt anlamlı kelimeler, Fulminates kelime anlamı
Begin : Atılmak. Vücut bulmak. Başlamak. Meydana gelmek. Başlatmak. Önayak olmak. Koyulmak. Girişmek. Çığır açmak. Adım atmak.
Bu kısımda Fulminates kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Fulminates ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Fulminates anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Fulminates ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.