Glebe türkçesi Glebe nedir

Glebe ingilizcede ne demek, Glebe nerede nasıl kullanılır?

Gleba : Gleba. Gasteromycetes'e dahil mantarlarda, bazidiyokarpın peridyum tarafından örtülü kısmı.

Gleam : Pırıltı. Işın yaymak. Yalkı. Işık. Parıldamak. Işımak. Pırıldamak. Parlaklaşmak. Işıldamak. Parıltı.

Gleam of hope : Umut ışığı.

Gleamed : Pırıldamak. Işımak. Parıltı. Parıldamak. Yalkı. Parlamak. Parlaklaşmak. Işın yaymak. Işıldamak.

Gleamed with happiness : Mutlulukla parıldıyordu. Çok mutluydu.

Gleams : Parlamak. Parıldamak. Işın yaymak. Işımak. Parıltı. Yalkı. Işıldamak. Parlaklaşmak. Pırıldamak.

Gleaming : Işın yayma. Pırıltılı. Pırıl pırıl. Işınlar saçan. Parlayan. Işıldayan. Parıltılı. Yansıtan.

Gleamier : Işıl ışıl. Canlı. Parıl parıl. Pırıl pırıl. Parlak. Gösterişli. Pırıltılı.

Gleamingly : Yalap yalap. Işık tutarak. Yanarak. Parıl parıl. Parlayarak.

Gleaned : Hasat döküntülerini toplamak. Başak toplamak. Derlemek. Hasat sonrası kalan başakları toplamak. Toplamak. Azar azar toplamak. Hasattan sonra ekin toplamak. Azar azar toplamak (bilgi). Bağbozumu sonrası üzüm toplamak. Göz atmak.

İngilizce Glebe Türkçe anlamı, Glebe eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Glebe ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

All terrain : Her arazide gidebilen.

Catchall : Geniş kapsamlı şey. Öteberi torbası. Çanta. Hurç. Öteberi çantası. Sepet. Kap.

Ceramic : Çini. Sırlıtaş. Seramiklere ilişkin. Seramikle ilgili. Porselen. Kil. Kil ya da başka silikatlardan elde edilen ürünlere verilen genel ad. Çömlek. Seramik eşya.

Claying : Hamur. Balçık. İnsan vücudu. Çamur. Kil. Çömlekçi çamuru. Yerküre.

Fielded : Sahaya çıkarmak. Tarla. Cevaplandırmak. Çayır. Sahaya çıkarmak (bir spor takımını). Otlak. Top atmak (kriket). Cevabı yapıştırmak. Saha.

Abode : İkamet etme (bir yerde). Olduğu yer. Oturma. Ev. Oturulan yer. Konut. İkametgah. Mesken. Yurt.

Dirt : Dedikodu. Çer çöp. Pislik. Çerçöp. Kir. Maden içeren toprak. Namussuzluk. Müstehcen söz. Alçaklık.

Dominion : Yönetme hakkı. Sömürge. Dominyon. Hükümdara ait arazi. İdare. Egemenlik. Büyük britanya imparatorluğunun, anayurt ile eşit hakları olan denizaşırı ülkelerinden herbirine verilen ad. Sahiplik.

Acres : Arazi ölçü birimi (4047 m2).

Holding : Stok. Karar. Toprak kiralama. Arazi parçası. Tutma. Tahvil. Kira ile tutulmuş arazi. Depolama. Karşı takımın bir oyuncusunun kımıldamasına engel olacak şekilde, bedenle yapılan abanma hareketi.

Glebe synonyms : exposal, catchalls, binned, fictile, domain, clod, footing, estates, country, asl, dominions, encroaching, footings, earth, clods, alpine, clays, ground, area, landed estate, clay, earthenware, estate, countries, landed property, land, earths, alpines, field, bin, floor, geo, exposals.

Glebe ingilizce tanımı, definition of Glebe

Glebe kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A clod. A lump.