Go in for türkçesi Go in for nedir

  • Sınava girmek.
  • Zevk almak.
  • Bir şeyin meraklısı olmak.
  • Yarışmada yer almak.
  • Bir şeyi yapmaktan hoşlanmak.
  • Alışkanlık edinmek.
  • Uğraşmak.
  • İlgilenmek.
  • Yeralmak.
  • Sınav olmak.
  • Meraklısı olmak.
  • Katılmak.
  • İlgi duymak.
  • Yer almak.

Go in for ile ilgili cümleler

English: My brother doesn't go in for sports.
Turkish: Erkek kardeşim spora ilgi duymaz.

English: I go in for tennis while my sister goes in for swimming.
Turkish: Kız kardeşim yüzme için içeriye girerken ben tenis için içeriye girerim.

English: I don't go in for that sort of thing.
Turkish: O tür şeyle ilgilenmiyorum.

English: The French and the English like drinking, but the latter prefer beer whereas the former go in for red wine.
Turkish: Fransızlar ve İngilizler içki içmeyi severler ama birincisi kırmızı şarap için içeriye girerken ikincisi birayı tercih eder.

English: I don't go in for sports.
Turkish: Sporla ilgilenmiyorum.

Go in for ingilizcede ne demek, Go in for nerede nasıl kullanılır?

Go : Girişim. İş görmek. Girmek. Deneme. Enerji. İşlemek. Uymak. Kaybolmak. Yapılmak. Söylenmek.

In : Da. Çok moda olan. İçeriye. Tutulan. Dahili. Mevsimi gelmiş. İçinde. İçine. İç. İktidardaki.

For : Dolayı. -e uygun. Zira. Adına. Yüzünden. Karşılığında. Diye. -e elverişli. Yerine. Yönünden.

 

Go in : Bulutla örtülmek (güneş veya ay). Yarışmaya katılmak. Güneş veya ayın bulutla örtülmesi. İçeriye girmek. Uymak. -e sığmak. İçeri girmek. Mücadeleye girmek. Girmek.

Go in and out : Girip-çıkmak. Girip çıkmak.

Go into a nose dive : Baş aşağı gitmek. Başaşağı gitmek.

Go into : Araştırmak. Girmek (bir mesleğe). İlgilenmek. Girmek. İncelemek. Tutulmak. Varmak. Girişmek. Atılmak. Bir mesleğe girmek.

Go into a coma : Komaya girmek. Bilincini kaybetmek.

Go into a tailspin : Yere çakılmak. (hızla) kötüye gitmek. Bunalıma girmek.

Go into a decline : Sağlığı bozulmak. Gerilemek. Zayıf düşmek. Düşüşe geçmek. Kuvvetten düşmek.

İngilizce Go in for Türkçe anlamı, Go in for eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Go in for ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rank with : Sayılmak.

Enters : Yazmak. Girmek (bilişim veya bilgisayar terimi). Sokmak. Geçirmek. Yazılmak. Kaydetmek. Gümrük beyanında bulunmak. Giriş yapmak.

Derive pleasure : Sevdi. Keyif aldı. Hoşlandı. Zevk duymak. Zevk aldı.

Preconditioned : Önceden hazırlanmış. Önceden eğitilmiş. Önceden hazırlamak.

Attacked : Hücuma uğramış. Dil uzatmak. Girişmek. Tutulmak. Yakalanmak. Hamle yapmak. Saldırmak. Koyulmak. Aşındırmak. Eleştirmek.

Enter : Deftere yazmak. Girmek (bilişim veya bilgisayar terimi). İçeri girmek. Yazmak. Gümrük beyanında bulunmak. Üyesi olmak. İçeriye girmek.

Nibble at : Dişlemek. Kıtır kıtır yemek. Benimsemek. Dişleyerek küçük lokmalarla yemek.

Be in the habit of doing : Alışkanlığı olmak. Alışmak.

Figure : Biçim. Boy. Resmetmek. İnanmak. Önemli kişi. Sanmak. Görünmek. Şahıs. Anlamı olmak. Fiyat.

 

Be occupied in doing : Yapmakla meşgul olmak.

Go in for synonyms : sit, feast, adhered, sit for, delights, fall into, adheres, put in an appearance, be in, delight in, be addicted to, appreciated, partaken, attend on, take to, attacks, rank among, be in the race to stay, sit for an examination, contended, cared, agonizes, agonises, come to terms with, contend, bear on, care about, attend, enjoys, form a habit, cares for, attend to, enter into.