Goyurmak nedir, Goyurmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Salıvermek, bırakmak, koyvermek.

Koymak, bırakmak, terk etmek.

Koyuvermek.

Bırakmak, koyuvermek.

Goyurmak anlamı, kısaca tanımı

Goyu : Koyu (renk için). Katı: Hamur çok goyu olmuş

Goyurma : Kavrulduktan sonra dondurulup saklanan et.

Guş goyurmak : Kuş uçurmak.

Salıvermek : Bırakmak, koyuvermek, serbest bırakmak. Altına etmek.

Koyuvermek : Salmak, serbest bırakmak. Bir yere bırakmak, koymak. Oluruna bırakmak.

Salıverme : Salıvermek işi.

Koyuverme : Koyuvermek işi, koyverme.

Koyvermek : Koyuvermek.

Bırakmak : Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak. Yanına almamak, yanında götürmemek. Koymak. Bıyık ya da sakal uzatmak. Bir işi başka bir zamana ertelemek. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak. Bakılmak, korunmak için vermek. Kötü bir durumda terk etmek. Ayrılmak, terk etmek. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek. Saklamak, artırmak. Sarkıtmak. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak. Boşamak. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek. Sınıf geçirmemek, döndürmek. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek. Engel olmamak. Unutmak. Sahiplik hakkını başkasına vermek.

 

Koyverme : Koyuverme.

Bırakma : Bırakmak işi.

Koymak : Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak. Etkilemek, dokunmak. Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak. Katmak, eklemek. Bırakmak, terk etmek. Bırakmak. İmza, tarih, adres yazmak. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak.

Etmek : Bir işi yapmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Demek, söylemek. Eşit değer kazanmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Küçük ya da büyük abdestini yapmak. Bulmak, erişmek. Herhangi bir değerde olmak. Kötülükte bulunmak.

Koyma : Koymak işi.

Etme : Etmek işi.

Bıra : Birader, kardeş. Bu yer, bk. bire, bura.

Terk : Bırakma, ayrılma. Vazgeçme. Bakmama, ihmal etme.

Koyu : Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı. Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi. Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı. Derin, hararetli. Aşırı (davranış, düşünce vb.).

Salı : Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün.

Diğer dillerde Gowerhemoglobini anlamı nedir?

İngilizce'de Gowerhemoglobini ne demek ? : gower hemoglobin