İsli küflüce nedir, İsli küflüce ne demek

Teknik terim anlamı:

İsliküften ileri gelen ve korkulacak ölçüde yalnız kanatlıları örseleyen ilkel mantar hastalığı.

İsli küflüce kısaca anlamı, tanımı

İsli : İsi olan, islenmiş, is bulaşmış. İs verecek bir biçimde (yanmak)

İsli küf : Toprakta ve gübreliklerde çürükçül yaşamakla birlikte kulak, burun, akciğer asalağı olarak da gelişebilen asklı mantar (Aspergillus fumigatus).

Küflü : Küflenmiş olan. Saklanmış altın para. Zamanı geçmiş, köhne.

Küflüce : Mantar hastalığı.

Mantar hastalığı : Bazı mantarların yol açtığı bitki veya hayvan hastalığı. Çoğunlukla yüzde, deri üzerinde koyu, kızıl veya mor renkli oluşan bir deri hastalığı, küflüce, mantar.

İleri gelen : Bir topluluğun önemli, sözü dinlenir, saygın kişisi.

Kanatlılar : Böceklerin kanatlı olanlarını içine alan alt sınıf. [Bakınız: kanatlı böcekler]. Eklem bacaklı hayvanlardan, gerçek eklem bacaklılar (Euarthropoda) alt dalının, böcekler (Insecta) sınıfından, erginleri kanatlı, bazen kanatları ikincil olarak kaybolmuş, gelişmelerinde yan başkalaşım ya da tüm başkalaşım görülen bir alt sınıf. Düz kanatlılar (Orthoptera), termitler (Isoptera), tüy bitleri (Mallophaga), bitler (Siphunculata), kız böcekleri (Odonata), sinir kanatlılar (Neuroptera), pul kanatlılar (Lepidoptera), iki kanatlılar (Diptera), kın kanatlılar (Coleoptera), zar kanatlılar (Hymenoptera), hortumlu böcekler (Rhynchota) gibi takımları vardır. (Pterygota), hortumlu-böcekler (Rhynchota) gibi takımları içine alır.

 

Hastalı : Hastalıklı.

İsliküf : Toprakta ve gübreliklerde çürükçül yaşamakla birlikte, kulak, burun, akciğer asalağı olarak da gelişebilen asklımantar. (Kanatlılar için öldürücüdür. Memelilerde, bu arada insanlarda rastlanabilir.).

Kanatlı : Kanadı olan.

Yalnız : Yanında başkaları bulunmayan. (ya'lnız) Yalnızca. Ama. (ya'lnız) Yanında başkaları olmayarak. Toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi.

Mantar : Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi). Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası. Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası. Uydurma söz, yalan. Mantar hastalığı. Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı. Hayvanların burun ucu. Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti. Bu tabakadan yapılmış olan şişe tapası. Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde.

İleri : Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı. Doğrusundan daha çok gösteren (saat). Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön. Önde bulunan. Öne doğru, ileri doğru. Benzerlerini geride bırakmış. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra. Bir şeyin ulaşılacak yönü. "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında kullanılan bir seslenme sözü.

 

Hasta : Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Aşırı düşkün, tutkun. Parasız, züğürt. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan.

İslik : Kadınların iş yaparken, yemek pişirirken giydikleri giysi, önlük. Tavandaki örümcek ağlarını temizlemeye yarayan uzun saplı çalı süpürgesi. Ocak bacası. Konya şehrinde, Hotamış nahiyesine bağlı bir yer.

Örsel : Sel gibi çağlayan değerli kimse.

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Kanat : Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri. Balıklarda yüzgeç. Angıç. Yan, taraf. Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı. Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah.

Manta : Ayak terlememesi için ayakkabıların içine konan mantar. (Senirkent Isparta).

İlkel : İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif. Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif. Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif. Basit, karmaşık olmayan. Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz. Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad.

Diğer dillerde İsli çerkez peyniri anlamı nedir?

İngilizce'de İsli çerkez peyniri ne demek ? : smoked circassian cheese