Join issue türkçesi Join issue nedir

  • Anlaşmazlığa düşmek.
  • Tartışmaya girmek.
  • Aynı fikirde olmamak.

Join issue ingilizcede ne demek, Join issue nerede nasıl kullanılır?

Join : Birleştirmek. Sınırı ortak olmak. Birleşmek. Kaynamak. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İki film parçasının birbirine yapıştırıldığı bölüm. Birleşme çekidi. Üye olmak. Ek yeri. Yapıştırma eylemi.

Issue : Bildirmek. Tevzi etmek. Akmak. Sayı. Neşet etmek. Dağıtmak. Sadır olmak. Çıkmak. Yayınlanmak. Mesele.

Join issue with somebody : Münakaşa etmek. Tartışmak.

Join a party : Davete katılmak. Partiye katılmak.

Join a society : Toplumun üyesi olmak. Topluma katılmak.

Join battle : Kavgaya girmek. Bir mücadelede dövüşmeye gitmek. Mücadeleye gitmek. Kavga etmeye başlamak. Kavgaya tutuşmak. Çarpışmaya başlamak. Savaşmak. Savaşa girişmek. Dövüşe katılmak.

İngilizce Join issue Türkçe anlamı, Join issue eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Join issue ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Disagrees : Aynı düşüncede olmamak. Uyuşmamak. Dokunmak. Sürtüşmek. Bozuşmak. Çelişmek. Atışmak. Uymamak. Anlaşamamak.

Differ from : -den ayrılmak. Diğerlerinden ayrılmak. -den başka olmak. Farklılık göstermek. Başka olmak. Benzememek. Farklı olmak. -den farklı olmak.

 

Conflicts : Bağdaşmamak. Çakışmalar. Savaşmak. Çekişmek. Tutmamak.

Disagree : Çelişmek. Yaramamak. Atışmak. Bozuşmak. Aynı düşüncede olmamak. Sürtüşmek. Anlaşamamak. Uymamak. Uyuşmamak.

Dissents : Anglikan kilisesinden ayrılmak. Ayrılmak. Karşı koymak. Kabul etmemek. Çekişmek. Bozuşmak. Farklı düşünmek. Aynı görüşte olmamak. Karşı olmak.

Beg to differ : İzninizle bu düşüncede değilim. Müsaade isteyerek karşı çıkmak. İzin isteyerek karşı çıkmak. Müsaadeyle aynı fikirde olmamak. Aynı düşüncede olmamak.

Shoot it out : Çatışmaya girmek. Silahları konuşturmak. Hırlaşmak. Bir meseleyi halletmek için karşılıklı ateş etmek.

Disagreeing : Dokunmak. Uyuşmamak. Bozuşmak. Aynı düşüncede olmamak. Uymamak. Sürtüşmek. Anlaşamamak. Çelişmek. Yaramamak. Atışmak.

Differed : Farlı düşünmek. Ayrıcalık göstermek. Değişiklik göstermek. Anlaşamamak. Farklı olmak. Ayrılmak. Benzememek. Değişik olmak. Ters düşmek.

Conflict : Bilgisayar, eğitim, tiyatro, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Çekişme. Çarpışma. Çatışma. Oyun kişileri arasındaki çatışma. iç çatışma: tinsel olan çatışma. bir kişinin kendi kendiyle olan çatışması. dış çatışma: hareketlerle ve sözlerle olan çatışma. karşıt güçlerin ve duyguların çarpışması. Aynı anda ortaya çıkan birbirine karşıt ya da eşit derecede çekici dilek ve isteklerin bireyde yarattığı ruhsal durum. birbirleriyle uyuşmayan dilek, istek ya da ereklerin yarışmasından ortaya çıkan üzücü ya da kıvanç vermekten uzak bilinç durumu. Tutmamak. Savaş. Savaşmak.

Join issue synonyms : conflicted, imparl, be at variance, dissent, be at odds, take issue, differ, disagreed, dissented.