Join issue with somebody türkçesi Join issue with somebody nedir

Join issue with somebody ingilizcede ne demek, Join issue with somebody nerede nasıl kullanılır?

Join : Eklemek. Üye olmak. Yapıştırma eylemi. Yapıştırmak. Katılmak. Başkalarıyla birlikte hareket etmek. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İki film parçasının birbirine yapıştırıldığı bölüm. Katmak. Birleşmek.

Issue : (dergi veya gazete) nüsha. Sorun. Neşet etmek. Akmak. (dergi veya gazete) sayı. İhraç etmek. Sayı. Sonuçlanmak. Yayımlamak. Bildirmek.

With : Canlı. -lı. Sayesinde. Li. İle beraber. Beraberinde. -e karşın. Nedeniyle. -la. Yanına.

Somebody : Birisi. Kimisi. Önemli kimse. Biri. Kimse. Şahsiyet. Bazısı. Bir kimse. Önemli birisi.

Take issue with somebody : Münakaşa etmek. Tartışmak.

Be in bad odor with somebody : Gözünde pek iyi bir insan olmamak. Kötü izlenim bırakmak.

Be all up with somebody : İşi bitik olmak. Hapı yutmuş olmak.

Be angry with somebody : Kızmak. Kızgın olmak.

Join issue : Anlaşmazlığa düşmek. Aynı fikirde olmamak. Tartışmaya girmek.

İngilizce Join issue with somebody Türkçe anlamı, Join issue with somebody eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Join issue with somebody ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Bickered : Çekişmek. Ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak. Titreşmek. Atışmak. Titremek. Didişmek. Önemsiz bir şey için kavga etmek veya tartışmak. Pırıldamak.

Dispute : Şüphe etmek. Karşıt yaklaşım ya da görüşlerden kaynaklanan uzun süreli anlaşmazlık. Sürtüşmek. Anlaşmazlık. Kavga. Uyuşmazlık. Çekişmek. Karşı çıkmak. Kavga etmek.

Altercate : Atışmak. Kavga etmek. Çekişmek.

Argues : İleri sürmek. -e belirti olmak. İtiraz etmek. Karşı gelmek. Becelleşmek. İspatı olmak. -e alamet olmak. Kandırmak. İddia etmek. Belli etmek.

Brawl : Dalaşmak. Dalaş. Ağız dalaşı yapmak. Dövüş. Ağız dalaşı etmek. Sesli tartışmak. Arbede. Kavga. Kavga etmek. Dövüşmek.

Argufy : Çekişmek. Anlaşmazlığa neden olmak.

Discusses : Müzakere etmek. Ele almak. Tadını çıkarmak. Konuşmak. Söyleşmek. Görüşmek. Tadına varmak.

Bickers : Titremek. Pırıldamak. Önemsiz bir şey için kavga etmek veya tartışmak. Ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak. Çekişmek. Titreşmek. Şırıldamak. Atışmak.

Bandies : Verip veriştirmek. Atışmak. Çarpık bacaklı. Öte beriye vurmak. Sağa sola atmak (tenis). Lafa laf koymak. Yumruklaşmak. Eğri. Ağız dalaşı yapmak.

Arguing : Kandırmak. Tartışma. Savunmak. İtiraz etmek. Göstergesi olmak. İspatı olmak. İddia etmek. Karşı gelmek.

Join issue with somebody synonyms : argue, disputing, argued, argufying, disputes, discuss, debate, bicker, bandy, bandying, argufied, bat around.