Kötülük nedir, Kötülük ne demek

"Kötülük" ile ilgili cümleler

  • "Hiç çare yok, bu tüller yırtılacak ve bütün korkunçluğuyla kötülük ateşi çıkarılacaktır ortaya." - Ç. Altan
  • "Bunun için iyilerle kötüleri, iyilikle kötülüğü ayırt edebilmek lazım." - N. F. Kısakürek

Sosyoloji'deki anlamı:

İnsanın gereksinmelerine, çıkar ve dileklerine aykırı olan, bir topluma, bir toplumsal kümeye, bir kişiye zarar verici sayılan, özdeksel ya da tinsel bir nesnenin, bir olayın niteliği.

İngilizce'de Kötülük ne demek? Kötülük ingilizcesi nedir?:

vice, evil

Fransızca'da Kötülük ne demek?:

malignité

Kötülük hakkında bilgiler

Şer, birçok din ve kültürde tanımlanan, kötü davranış, düşünce, bencillik ve fenalıklar. Şer sözcüğü sıklıkla "hayır" (iyilik, karşılık beklenmeden yapılmış olan şey) sözcüğü ile karşılaştırmalı ve zıt anlamlı olarak kullanılır. Bazı dinlerde şer, evrende hüküm süren kötü bir güç olarak tanımlanır ve şeytan, ahriman gibi varlıklarda vücut bulur.

İslam dininde kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak îmânın şartlarından biridir. Îmânın şartları İslam'da Âmentü kavramı ile açıklanır.

Kuran'da şer kelimesinin geçtiği ayetlerden birisi Bakara suresi 216 numaralı ayettir: "Hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı. Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur. Olur ki sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şerli olur. Gerçeği Allah bilir, siz bilmezsiniz."

 

Kötülük ile ilgili Cümleler

  • Bu tür şeyler çoğunlukla kötülükten daha ziyade bir kaza sonucudur.
  • İyilik yap, kötülük bul.
  • Kötülük için doğmuşlar sanki!
  • Bu tür şeyler kötülükten daha ziyade kazaradır.
  • Kötülük her zaman kazanır.
  • Bunca yaptığın kötülük yanına kâr mı kalacak sanıyorsun?
  • Kötülük doğmaz, öğrenilir.
  • Kötülük, görüldüğü yerde yok edilmelidir.
  • Bana ihanet ettiniz ve yine de size kötülük yapmadım, değil mi?
  • Kötülük daima kazanır.
  • Kötülük olmasaydı iyilik de olmazdı.
  • Kötülük bazen kazanır.
  • O bir kötülük eden bir kimse, bunun farkında mısın?
  • O, nükleer enerjini kötülükleri üzerine bir saatten daha fazla nutuk çekti.

Kötülük tanımı, anlamı:

Davranış : Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.

Kötülük etmek : Kötü davranmak, zarar vermek.

Kötülükçü : Her türlü kötülüğü yapacak ahlakta olan, şerir.

Kötülükçülük : Kötülükçü olma durumu, şerirlik.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Kemlik : Kötülük.

Zarar : Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat.

 

Verecek : Birine verilmesi gereken para, borç, alacak karşıtı.

Kültür : Tarım. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme. Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi. Bireyin kazandığı bilgi.

Tanım : Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif.

Düşünce : İlke, yönetici sav. Niyet, tasarı. Dış dünyanın insan zihnine yansıması. Tasa, kaygı, sıkıntı. Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea.

Kötü : Aşırı, çok. Zararlı, tehlikeli. Kaba ve kırıcı. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı. Korku, endişe veren.

Olma : Olmak işi.

Şer : Başkan, reis. Baş, kafa. Limonluk.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Söz : Müzik parçalarının yazılı metni, güfte. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme. Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil. Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti. Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi.

Kötülük etmek : kötü davranmak, zarar vermek. İlgili cümle: "“Kötülük edeni öldürür veya ayetlerin emrettiği cezalardan birini verir.”" F. R. Atay.

Diğer dillerde Kötülük anlamı nedir?

İngilizce'de Kötülük ne demek? : n. harm, evil, malice, misdoing, badness, wickedness, blackness, darkness, devilry, disservice, enormity, iniquity, malfeasance, malignity, misdeed, perversity, spitefulness, vice, viciousness, villainy

Fransızca'da Kötülük : mal (maux) [le], indignité [la], malice [la], malignité [la], méchanceté [la], méfait [le], rudesse [la], vice [le]

Almanca'da Kötülük : n. Arg, Böse, Bosheit, Giftigkeit, Krebsschaden, Leid, Schlechtigkeit, Sumpf, Tücke, Übel

Rusça'da Kötülük : n. худое (N), пакость (F), зло (N), лихо (N)