Köteş nedir, Köteş ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Arabanın ortasına konulan merdiven gibi ağaç.

Teknik terim anlamı:

Arabanın oturak kısmı. (Kurtköy Bozüyük Bilecik).

Köteş anlamı, tanımı

Köte : Hayvanların karınlarının altında olan şiş, bir çeşit çıban. Demir

Köteşi : Ihlamur kabuğundan örülmüş araba döşemesi, araba yatağı.

Merdiven : Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi, basak.

Kurtköy : Bilecik kenti, Küplü nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Kastamonu kenti, Devrekâni ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Sakarya kenti, Sapanca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Sinop şehri, Yenikonak bucağına bağlı bir yer. Yalova ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Zonguldak şehrinde, Kilimli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Bozüyük : Bilecik iline bağlı ilçelerden biri.

Bilecik : Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Oturak : Oturulacak yer ya da şey. Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm. Bir şeyin yere gelen tarafı, taban. İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti. Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta. Alçak iskemle. Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm. Ördek.

 

Araban : Klasik Türk müziğinde bir makam. Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri.

Araba : Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı. Bu taşıtın aldığı miktarda olan.

Merdi : Oklava. Mertlik, erlik. Cesaret, yüreklilik. İnsanlık.

Arab : Siyah filmin negatif hâli.

Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.

Konu : Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje. Üzerinde konuşulan şey, bahis.

Bile : Da, de, dahi. Birlikte. Üstelik.

Gibi : -e benzer. İmişçesine, benzer biçimde. O anda, tam o sırada, hemen arkasından. -e yakışır biçimde.

Ağaç : Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Tahta, kereste.

 

Kurt : Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus). İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz. Bir yeri, bir şeyi iyi bilen. Bazı böceklere veya bazı böcek kurtçuklarına verilen ad. Yumuşak vücutlu, uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız veya çok ilkel ayaklı küçük hayvan. Güney gök küresinde, Akrep ile Boğa arasında bulunan takımyıldız.

Diğer dillerde Köşeyaprağı anlamı nedir?

Almanca'da Köşeyaprağı ne demek ? : eckblatt