Külük nedir, Külük ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Boynuzlu olması gerektiği halde, boynuzsuz ya da kısa ve kırık boynuzlu olan hayvan.

Eşek.

Kuluçka.

[Bakınız: kölük].

Boynuzlu keçi.

Külde pişirilen yağlı yufka ekmeği.

Taşçı çekici, balyoz.

Sarı benizli, cılız, kavruk çocuk.

Çok ağır: Şu sepet külük gibi.

Ocağın önünde kül toplanan yer.

Zamk.

Sıcak külde pişirilen kalın ekmek.

Külbastı.

Teknik terim anlamı:

[Bakınız: külünk].

Külük anlamı, kısaca tanımı

Külü : Hindi. [Bakınız: kuli]. Kaz. Bir çeşit oyunda kullanılan yumurta biçiminde taş

Külük koyunu : Kuyruğu yuvarlak koyun.

Külüklemek : Miskinleşmek, uyuşuklaşmak: Ahmet külüklemiş.

Yufka ekmeği : Pideden daha ince açılan bir çeşit ekmek.

Boynuzsuz : Boynuzu olmayan.

Boynuzsu : Boynuzu andıran, boynuza benzeyen, boynuz gibi, boynuzumsu.

Boynuzlu : Boynuzu olan (hayvan). Karısının veya kadın yakınlarından birinin iffetsizliğine göz yuman (erkek). Troleybüs.

Toplanan : Toplama işleminde toplamı oluşturan sayılardan her biri.

Külbastı : Közde veya ızgarada pişirilen kemiksiz et.

Kuluçka : Civciv çıkarmak amacıyla yumurtaya yatmış veya yatmak üzere olan dişi kuş veya kümes hayvanı, gurk. Bilim ve teknolojide araştırma, geliştirme ve uygulama için hazırlık dönemi.

Kavruk : Kavrulmuş olan. Kurumaya yüz tutmuş. Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan. Zayıf.

 

Boynuz : Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı. Bu organdan yapılmış. Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Balyoz : Taş kırma, kazık çakma, duvar yıkma vb. işlerde kullanılan, çok iri, ağır çekiç, varyos.

Önünde : Oyun alanının seyirciye en yakın düzeyi.

Külünk : Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma.

Çekici : Kaza veya arıza yapan, yanlış yere park eden aracı belli bir yere götürmek için kullanılan taşıt. Alımlı.

Sıcak : Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı. Sıcak yer. Isısı yüksek olan, çok ısınmış. Havadaki yüksek ısı. Dostça olan, sevgi dolu. Hamam.

Taşçı : Taş yontan, satan veya taş ocağından taş çıkaran kimse.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Diğer dillerde Kültürsücülük anlamı nedir?

Fransızca'da Kültürsücülük nedir ? : cultisme